23 Kasım 2013 Cumartesi

Hz. İsa (a.s.) Ve Hz. Mehdi (a.s.) Bu Yüzyılda Gelecek

Hz. Mehdi (as) döneminin münafıkları tarihteki en azılı münafıklar olacaktır

HZ. MEHDİ (AS)'IN CEMAATİ ''TEMİZ VE BEREKETLİ BİR BUĞDAYA'' BENZEYECEKTİR. ARALARINDAN ÇIKAN MÜNAFIKLAR DA, ''BU BUĞDAYA MUSALLAT OLAN ASALAK, İĞRENÇ BUĞDAY KURTLARI'' GİBİ OLACAKLARDIR

Esbağ bin Nebate der ki: Emirülmüminin Ali aleyhisselam şöyle buyurdu: "... Öyle ki sizden sadece gözdeki sürme kadar veya yemekteki tuz kadar kalacaktır. Ve ben size bir örnek vereceğim: Adamın birinin bir miktar buğdayı vardır. Onu temizler ve bir eve koyar, uzun bir süre sonra geri döndüğünde onun kurtlandığını görür, onu tekrar ayıklar ve temizler sonra tekrar evin içine koyar. Uzun bir süre sonra döndüğünde onun tekrar kurtlandığını görür. Tekrar onu ayıklar ve temizler ve hep aynı işi tekrarlar. SONUNDA KURTLARIN HİÇ ZARAR VEREMEDİĞİ ÇOK AZ SAĞLAM BUĞDAY KALIR. İşte siz de böylesiniz. SONUNDA İÇİNİZDE FİTNELERİN ASLA ZARAR VEREMEDİĞİ ÇOK AZ BİR GRUP KALACAKTIR." (Aynı hadisi Ahmet bin Muhammed bin Said de nakleder.)(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 246)
Hadiste Hz. Mehdi (as) cemaatinden çıkan münafıkların, "buğdaya musallat olan iğrenç kurtlar" gibi oldukları haber verilmiştir. Hz. Mehdi (as) cemaati, "buğday gibi, ilerde açıp serpilecek, gelişip büyüyecek, bereket getirecek, gelecek vadeden bir nimete" benzetilmiştir. Münafıkların da, "buğdayı içten tahrip etmeye çalışan, kurt gibi iğrenç ve habis varlıklar oldukları" haber verilmiştir.
Hadiste, sahibinin buğdayı temizleyeceği ama buğdayın yine kurtlanacağı; sahibi her defasında bu işlemi tekrarladıktan sonra, en sonunda buğdayda hiç kurt kalmayacağı anlatılmıştır. Bu bilgilere göre, buğdaydaki iğrenç ve asalak kurtların ayıklanıp buğdayın pislikten temizlenmesi gibi; Hz. Mehdi (as) cemaati de bir süre sonra münafıklardan temizlenip sonunda tertemiz bir cemaatle vazifesini yapacaktır.

HZ. MEHDİ (AS) MÜNAFIK KARAKTERLİ İNSANLARI SİMALARINDAN TANIYACAKTIR

… Ebu Basir'den:
İmam Caferi Sadık aleyhisselam "'Suçlular çehrelerinden tanınacak' (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle buyurdu:ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. HZ. MEHDİ (AS) ONLARI (MÜNAFIKLARI) ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK."(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283)

HZ. İSA (AS) VE HZ. MEHDİ (AS)'IN GELİŞİ KONUSUNDA, 'ALLAH VE RESULÜ, BİZE BOŞ BİR ALDANIŞTAN BAŞKA BİR ŞEY VADETMEDİ' DİYENLER OLACAKTIR

HANİ, MÜNAFIK OLANLAR VE KALPLERİNDE HASTALIK BULUNANLAR: "ALLAH VE RESULÜ, BİZE BOŞ BİR ALDANIŞTAN BAŞKA BİR ŞEY VADETMEDİ" DİYORLARDI. (AHZAB SURESİ, 12)
Allah Kuran'da, kalplerinde hastalık olan kimselerin "Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vadetmedi" diyeceklerini bildirmiştir. Bu ayet işari manada, Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)'ın gelişinden ümit kesen kimselerin durumuna da işaret etmektedir. Zira bu kimseler, Peygamberimiz (sav)'in     hadisleriyle haber verdiği "Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)'ın gelişini inkar etmekte" ve Peygamberimiz (sav)'in de bu konudaki sözlerinin sözde "asılsız olduğunu" öne sürmektedirler. Günümüzde de, pek çok yerde Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)'ın gelmeyeceği ile ilgili yazılar çıkmakta, daha da önemlisi İslam alimi olarak bilinen kimi kişiler bu yönde fikir beyan etmektedirler.
Oysa ki bu insanların bu şekilde "Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)'ın gelişinin gerçek olmadığına" ve sözde "boş bir vaat" olduğuna inanmaları da Peygamberimiz (sav)'in gerçekleşeceğini vaadettiği olaylardan biridir. Zira Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)'ın gelişlerinin yaklaştığını gösteren ahir zaman alametlerinden birinin, "Hz. Mehdi (as) gelmeyecekmiş, Hz. Mehdi (as) yokmuş" sözlerinin yaygınlaşması olduğu bildirilmiştir. Bu konudaki hadislerden bazıları şöyledir:
"İnsanların ümitsiz olduğu ve "HİÇ HZ. MEHDİ (AS) FALAN YOKMUŞ" DEDİĞİ BİR SIRADA ALLAH HZ. MEHDİ (AS)'I GÖNDERİR..."(Ali Bin Husameddin el-Muttaki, Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)
"...  HZ. MEHDİ (AS), Resulullah (sav)'in bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve ÇIKIŞINDAN ÜMİT KESİLDİĞİ BİR SIRADA ÇIKAR..." (Ali Bin Husameddin el-Muttaki, Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)
... ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) ZUHURU ÜMİTSİZLİK VE YEİS ESNASINDADIR. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 274)
HALK TAM ZUHURDAN ÜMİDİNİ KESTİĞİ ANDA O (HZ. MEHDİ (AS)) ZUHUR EDECEKTİR! Onun zamanında yaşayıp ona yardım edenlere ne mutlu! Ona düşmanlık besleyip, ona ve onun emrine karşı çıkanlara ve onun düşmanlarından olanlara eyvahlar olsun! (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 301)

Davud bin Kesir-i Rıkki der ki: "İmam Ebu Abdullah aleyhisselam'a şöyle arzettim: ...Bu emir (yani kıyam) (Hz. Mehdi) çok uzadı öyle ki, kalplerimiz daraldı ve derin hüzünden dolayı ölüyoruz. Buyurdu ki: "BU ZUHUR, DAHA ÜMİTSİZ VE HÜZÜNÜN DAHA ÇOK OLDUĞU BİR ZAMANDA VUKU BULACAKTIR.(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 208)
Ahir zaman alametlerinin birbiri ardınca gerçekleştiği içerisinde bulunduğumuz bu dönem, Hz. İsa (as)'ın ikinci kez yeryüzüne gelişinin ve Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkışının çok yaklaştığını göstermektedir. Allah'ın izniyle bu iki mubarek şahıs, tam olarak Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde belirtildiği şekilde zuhur edecek ve tüm yeryüzünde İslam ahlakını yerleşik kılacaklardır.

MÜNAFIKLAR HZ. MEHDİ (AS)'DAN ÇEKİNECEKLERDİR

DAHA BİR ÇOK İNSAN KURAN'DAN ÇOK ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) KORKUSU NEDENİYLE GÜNAHLARDAN KAÇINACAKTIR...(Al-Futuhatu'l Makkiyah, sf. 6)
Bir kısım insanlar Hz. Mehdi (as)'ın güçlü ferasetinden, basiretinden ve aklından çok çekineceklerdir. Bundan dolayı kendilerini iman ediyor gibi gösterecek ve Müslüman gibi yaşamak zorunda kalacaklardır. Ahlaksızlık yapmaya güç ve cesaret bulamayacaklardır.

MÜNAFIKLARIN FİTNECİ VE KATI KALPLİ OLMASI

... fakat KALPLERİ KURT KALBİ GİBİ KATI olacaktır. (Tirmizi, Zühd, 60)
HİÇBİR ŞEY SENİ ONA BİAT ETMEKTEN (ONUN TALEBESİ OLMAKTAN, ONA TABİ OLMAKTAN) ALIKOYMASIN, SENİ ENGELLEYENLER HER ZAMAN FİTNEYE SIĞINANLARDIR. EĞER KONUŞURLARSA ŞERR KONUŞURLAR, eğer susarlarsa fasit ve fasıktırlar. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252)

HZ. MEHDİ (AS) CEMAATİNDEKİ MÜNAFIKLARIN DECCALİN PEŞİNDEN GİDİŞİ

... Sonra MEDİNE ŞEHRİ SAKİNLERİYLE BERABER ÜÇ DEFA SALLANACAK, BUNUN ÜZERİNE (MEDİNE'DE BULUNAN) MÜNAFIK ERKEKLER VE KADINLARDAN HİÇ KİMSE KALMAYIP HEPSİ ONUN YANINA GİDECEKLER ve BÖYLECE DEMİRCİ KÖRÜĞÜNÜN DEMİRİN KİRİNİ, PASINI GİDERİP ATTIĞI GİBİ MEDİNE'DE PİSLİĞİ (YANİ HABİS İNSANLARI) DIŞINA ATACAK VE O GÜNE KURTULUŞ GÜNÜ DENECEKTİR. (Mace Cilt 10, s. 331-335)

MÜNAFIKLARIN GİTMESİNDEN SONRA HZ. MEHDİ (AS)'IN ZUHURU

Süleyman bin Bilâl der ki: İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam babasından o da dedesinden nakleder ki Hz. Hüseyn aleyhisselam şöyle buyurdu: Birgün adamın biri Emirülmüminin Ali aleyhisselam'ın yanına gelerek: "Ey Emirülmüminin! Bize Mehdi'nizden bahseder misin? Diye arzedince şöyle buyurdu: "GİTMESİ GEREKENLER GİDİP DE MÜMİNLER AZALDIĞINDA VE FİTNECİLER GİTTİĞİNDE İŞTE ORADA (YANİ UZAK BİR YERDE ZUHUR EDECEKTİR.)"(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, Sf 250)

HZ. MEHDİ (AS) VE CEMAATİ AYRILANLARDAN ETKİLENMEYECEKTİR

Hz. Muaviye (ra)'dan rivayet edilmiştir: "ÜMMETİMDEN BİR TAİFE HERKES ÜZERİNE HAKİM OLMADIKÇA KIYAMET KOPMAZ. ONLAR KENDİLERİNİ TERK EDENLERE ALDIRMAZLAR VE KENDİLERİNE YARDIM EDENE DE ALDIRMAZLAR.(Ramuz el-hadis, 476 (İbni Mace)
Hz. Cabir (ra)'dan rivayet edilmiştir: "BU İŞ ONDAN AYRILANLARA RAĞMEN MUZAFFER OLARAK DEVAM EDECEKTİR. MUHALİFLERİN VE AYRILANLARIN ONA ZARARI OLMAZ."(Ramuz el-hadis 487)
Sevban (r.a)dan rivayet edilmiştir; Resullullah (sav) buyurdu ki: "ÜMMETİMDEN BİR CEMAAT ALLAH'IN EMRİ TAHAKKUK EDİNCEYE KADAR BATILA GALEBE ÇALAŞARAK HAK ÜZERE DEVAM EDECEK VE ONLARI YARDIMCISIZ BIRAKANLAR ONLARA ZARAR VEREMEYECEKLERDİR."(Sünen-I Tirmizi, 4/91)

HZ. MEHDİ (AS) CEMAATİNİN MÜNAFIKLARDAN TEMİZLENİP ARINMASI

"... ELENECEKSİNİZ, TIPKI ALTININ ELENDİĞİ GİBİ. VE TIPKI ALTIN GİBİ AYIKLANIP SAF OLACAKSINIZ."(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 236)
Abdullah bin Ömer-i Yemâni, bir ricalden nakleder ki imam Muhammed Bâkır aleyhisselam şöyle buyurdu: "GÖZDEKİ SÜRMENİN TEMİZLENDİĞİ GİBİ TEMİZLENECEKSİNİZ EY ÂL-İ MUHAMMED'İN ŞİİLERİ. Ve gözün sahibi sürmeyi gözüne ne zaman sürecegini bilir ama ne zaman sürmeyi sileceğini bilmez. İŞTE AYNI ŞEKİLDE SABAHLEYİN BİZİM ŞERİATIMIZA VE EMRİMİZE UYAN AKŞAMLEYİN ONDAN ÇIKACAKTIR. AKŞAM BİZİM ŞERİATIMIZA VE EMRİMİZE UYAN İSE SABAHLEYİN ONDAN ÇIKACAKTIR. (Gaybet-i numani,  s.241)

HZ. MEHDİ (AS), ATEŞİN EN ALÇAK TABAKASINDA YER ALACAKLARI BİLDİRİLEN MÜNAFIKLAR İLE FİKRİ OLARAK MÜCADELE EDECEKTİR

O (Hz. Mehdi (as)) bir süre onlardan uzaklaşacak, böylece dalalet ehli ayrılacaktır. Öyle ki cahil şöyle diyecek: "Allah'a ulaşmak konusunda al-i Muhammed'e (Peygamberimiz (sav)'in soyundan birine)) ihtiyaç yoktur." (Gaybet-i Numani, s. 161)
Allah insanlık tarihi boyunca her kavme, hak dini, güzel ahlakı, ahiretin varlığını, dünya hayatının geçiciliğini anlatacak peygamberler ve elçiler göndermiştir. Allah bu elçileri vesile ederek insanları hidayete ve hak dine davet etmiştir.
Hz. Mehdi (as) da Peygamberimiz (sav) tarafından Hicri 1400'de geleceği müjdelenmiş olan insanların hidayetine vesile olacak bir elçidir. Allah, Hz. Mehdi (as)'ın eliyle deccaliyet sistemini; Darwinizm, materyalizm, komünizm, faşizm gibi insanlara acı, huzursuzluk ve savaş getiren, tüm dünyayı kana ve gözyaşına boğan bu şeytani sistemleri fikren etkisiz hale getirecektir. Hz. Mehdi (as) döneminde insanlar Allah'a iman edecek, Kuran ahlakını benimseyecek, Peygamberimiz (sav)'in sünnetine uygun yaşayacak, barış, kardeşlik, birlik ve huzur içinde olacaklardır.
Ancak bu ortamın öncesinde Hz. Mehdi (as); bir süre talebeleriyle birlikte gözlerden uzak bir yaşam sürecektir. Bu süreçte, talebeleri arasında kendini Müslüman gibi gösteren ancak gerçekte iman etmeyen münafıklar çıkacak bunlardan bazıları Hz. Mehdi (as)'ın yanından; "Allah'a iman etmek için Peygamber (sav) soyundan bir kişiye ihtiyacımız yok..." türünde misaller vererek ayrılacaklardır. Tarih boyunca Allah'ın peygamberlerinin, elçilerin, müceddidlerin, müçtehidlerin, büyük alimlerin, mürşitlerin inkarcılar tarafından kabullenilmemesi gibi talebeleri arasından çıkan bazı münafıklar da Hz. Mehdi (as)'ı kabullenmek istemeyeceklerdir:
Eğer seni yalanlıyorlarsa, senden öncekiler de yalanlandı... (Fatır Suresi, 25)
Oysa ki, din ahlakından uzaklaşıldığı, kötülüğün, şiddetin, adaletsizliğin ve ahlaksızlığın arttığı zamanlarda Allah; toplumlara hak dini anlatacak, onları haram eylemlerden sakındıracak ve iyiliği emredecek peygamberler, elçiler, müceddidler, mürşitler, hidayet önderleri göndererek insanları din ahlakına davet etmiştir.
Ey Ademoğulları, içinizden size ayetlerimi haber veren elçiler geldiğinde, kim sakınırsa ve (davranışlarını) düzeltirse işte onlar için korku yoktur, onlar mahzun olmayacaklardır. (Araf Suresi, 35)
Ahir zamanda; fitnenin, kötülüğün iyice arttığı, haramların helal, helallerin haram sayıldığı böyle bir dönemde de Allah, Hz. Mehdi (as)'ı ahir zamanın en büyük müceddidi (yenileyen, her yüz yıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyacına göre ders vermek üzere gönderilen büyük âlim), hakimi, mürşidi ve kutb-u azamı olarak gönderecektir. Üstad Said Nursi Hazretleri, Hz. Mehdi (as)'ın ahir zamanın büyük fesadı zamanında gönderileceğini Mektubat'ında şöyle bildirmiştir:
"Cenab-ı Hak; ... ahir zamanın en büyük fesadı zamanında; elbette en büyük bir müçtehid, hem en büyük bir müceddid (ihtiyaç olduğunda âyet ve hadislerden hüküm çıkaran büyük İslâm alimleri ve önderleri), hem hakim, hem Mehdî, hem mürşid, hem kutb-u a'zam (zamanın en büyük dini lideri) olarak bir zat-ı nuranîyi (nurlu bir şahsı) gönderecek ve o zat da, Ehl-i Beyt-i Nebevîden Hz. Peygamber (sav)'in soyundan) olacaktır." (Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, s. 49)
Hz. Mehdi (as) insanlar arasında Kuran-ı Kerim ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetiyle hükmedecektir. Münafıklar ve Allah'ı inkar edenler ne kadar engellemeye çalışsalar da Hz. Mehdi (as) Allah'ın izniyle görevini en güzel şekilde yerine getirecektir.
Hadiste ayrıca "al-i Muhammed" ifadesiyle, Hz. Mehdi (as)'ın Peygamberimiz (sav)'in soyundan olduğuna da bir keze daha dikkat çekilmiştir.

PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN RİVAYETLERİNDEN HZ. MEHDİ (AS) DÖNEMİNDEKİ MÜNAFIKLARIN KARAKTERİ

DAHA BİR ÇOK İNSAN KURAN'DAN ÇOK ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) KORKUSU NEDENİYLE GÜNAHLARDAN KAÇINACAKTIR... (Al-Futuhatu'l Makkiyah, s. 6)
Esbağ bin Nebate der ki: Emirülmüminin Ali aleyhisselam şöyle buyurdu: "... Öyle ki sizden sadece gözdeki sürme kadar veya yemekteki tuz kadar kalacaktır. Ve ben size bir örnek vereceğim: Adamın birinin bir miktar buğdayı vardır. Onu temizler ve bir eve koyar, uzun bir süre sonra geri döndüğünde onun kurtlandığını görür, onu tekrar ayıklar ve temizler sonra tekrar evin içine koyar. Uzun bir süre sonra döndüğünde onun tekrar kurtlandığını görür. Tekrar onu ayıklar ve temizler ve hep aynı işi tekrarlar. SONUNDA KURTLARIN HİÇ ZARAR VEREMEDİĞİ ÇOK AZ SAĞLAM BUĞDAY KALIR. İşte siz de böylesiniz. Sonunda içinizde fitnelerin asla zarar veremediği çok az bir grup kalacaktır." (Aynı hadisi Ahmet bin Muhammed bin Said de nakleder.) (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 246)
… Ebu Basir'den:
İmam Caferi Sadık aleyhisselam "'Suçlular çehrelerinden tanınacak' (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle buyurdu:ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ. MEHDİ (as)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. HZ. MEHDİ (AS) ONLARI (MÜNAFIKLARI)              ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK.(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283)
Ayrılanlar da, muhalifler de ona (Hz. Mehdi (as)'a) zarar veremeyecek. O kendisinden ayrılanlara rağmen muzaffer olarak yoluna devam edecektir. (Ramuz e'l-Ehadis, s. 487) (Taberani'nin Kebir'inden)
Ey insanlar, muhakkak Allah'ü Teala size ZALİMLERİ, MÜNAFIKLARI ve ONLARA UYANLARI menetmiş ve size ümmeti Muhammedin en hayırlısı olan... Hz. Mehdi (as)'ı reis kılmıştır, ona katılınız. (El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 31)
Nechül Belağa'dan: İnananların Efendisi (sav) dedi ki: "O (Hz. Mehdi (as)) insanlardan saklanırken, İZ SÜRÜCÜLER ARASALAR BİLE ONUN AYAK İZLERİNİ GÖRMEZLER. ... (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 186)
Ahir zamanda dinsizliğin iki cereyanı kuvvet bulacak:
Birisi: Nifak perdesi altında risalet-i Ahmediyeyi (asm) inkâr edecek, Süfyan namında müthiş bir şahıs, ehl-i nifakın başına geçecek, şeriatı İslâmiyenin tahribine çalışacaktır. Ona karşı, Âl-i Beyt-i Nebevînin silsile-i nuranîsine bağlanan ehl-i velâyet ve ehl-i kemâlin başına geçecek, Âl-i Beytten MUHAMMED MEHDİ isminde bir zât-ı nuranî, o Süfyanın şahs-ı mânevîsi olan CEREYAN-I MÜNAFIKANEYİ ETKİSİZ HALE GETİRİP DAĞITACAKTIR. (ALTINCI İŞARET (Mektubat, s. 56-57))
Kıyamet kopmaz, ümmetimden bir taife herkes üzerinde hakim olmadıkça. ONLAR KENDİLERİNİ TERK EDENLERİN TERK ETMESİNE ALDIRMAZLAR ve kendilerine yardım edene de aldırmazlar. (Ramuz El-Ehadis, 472 -Hanbelin Müsned'i  - Buhari - Müslim)
ÜMMETİMDEN BİR CEMAAT DEVAMLI OLARAK Allah'ın emri üzerine DÜŞMANLA KAHREDERCESİNE MÜCADELE EDECEK, MUHALİFLERİ KENDİLERİNE HİÇBİR ZARAR VEREMEYECEK. Bu (hal kıyamete kadar böyle devam edecek.) (Kıyamet Alametleri, 28)
O (Hz. Mehdi (as)) bir süre onlardan uzaklaşacak, böylece dalalet ehli ayrılacaktır. Öyle ki cahil şöyle diyecek:Allah'a ulaşmak konusunda al-i Muhammed'e (Peygamberimiz (sav)'in soyundan birine)) ihtiyaç yoktur."(Gaybet-i Numani, s. 161)

MÜNAFIKLARLA İLGİLİ KURAN AYETLERİ

PEYGAMBERE İSYANI TEŞVİK ETMELERİ
'Gizli toplantıların fısıldaşmalarından' (kulis) men' edilip sonra men' edildikleri şeye dönenleri; günah, düşmanlık ve Peygamber'e isyanı (aralarında) fısıldaşanları görmüyor musun? Onlar sana geldikleri zaman, seni Allah'ın selamladığı biçimde selamlamıyorlar. Ve kendi kendilerine: "Söylediklerimiz dolayısıyla Allah bize azab etse ya." derler. Onlara cehennem yeter; oraya gireceklerdir. Artık o, ne kötü bir gidiş yeridir. (Mücadele Suresi, 8)
Şüphesiz 'gizli toplantıların fısıldaşmaları' (kulis) iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dandır. Oysa Allah'ın izni olmaksızın o onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etsinler. (Mücadele Suresi, 10)
Andolsun, daha önce onlar fitne aramışlardı. Ve sana karşı birtakım işler çevirmişlerdi. Sonunda onlar, istemedikleri halde hak geldi ve Allah'ın emri ortaya çıkıp-üstünlük sağladı. (Tevbe Suresi, 48)
Onlar, insanlardan gizlerler de Allah'tan gizlemezler. Oysa O, kendileri, sözden (plan olarak) hoşnut olmayacağı şeyi 'geceleri düzenleyip kurarlarken,' onlarla beraberdir. Allah, yaptıklarını kuşatandır. (Nisa Suresi, 108)
"Tamam-kabul" derler. Ama yanından çıktıkları zaman onlardan bir grup karanlıklarda senin söylediğinin tersini kurarlar. Allah karanlıklarda kurduklarını yazıyor. Sen de onlardan yüz çevir ve Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. (Nisa Suresi, 81)
MÜNAFIKLARIN HABER TAŞIMASI, KÖTÜLÜK VE ZARARDAN BAŞKA BİRŞEY VERMEMELERİ
Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara 'haber taşıyanlar' vardır. Allah, zulmedenleri bilir. (Tevbe Suresi 47)
İnsanlardan öyleleri vardır ki: "Biz Allah'a ve ahiret gününe iman ettik" derler; oysa inanmış değillerdir. (Sözde) Allah'ı  ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlarlar ve şuurunda değiller. Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azab vardır. (Bakara Suresi, 8-10)
Münafık erkekler ve münafık kadınlar, bazısı bazısındandır; kötülüğü emrederler, iyilikten alıkoyarlar, ellerini sımsıkı tutarlar... (Tevbe Suresi, 67)
MÜNAFIKLARIN ALLAH'IN ELÇİSİ VE MÜMİNLERİ TAKDİR EDEMEMELERİ
Oysa izzet (güç, onur ve üstünlük) Allah'ın, O'nun Resûlü'nün ve mü'minlerindir. Ancak münafıklar bilmiyorlar." (Münafıkun Suresi, 8)
GERİDE KALMAYI SEÇMELERİ
Allah'ın elçisine muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup-kalmalarına sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücadele etmeyi çirkin görerek: "Bu sıcakta (savaşa) çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir." Bir kavrayıp-anlasalardı. (Tevbe Suresi, 81)
ÖDLERİ KOPAN BİR TOPLULUK OLMALARI
Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur. Eğer onlar bir sığınak ya da (kalacak) mağaralar veya girebilecekleri bir yer bulsalardı hızla oraya yönelip koşarlardı. (Tevbe Suresi, 56-57)
Sanki onlar, ürkmüş yaban eşekleri gibidirler; Arslandan korkup-kaçmışlar. (Müddessir Suresi, 50, 51)
MÜMİNLERE KARŞI KİNLİ VE ÖFKELİ OLMALARI
Sizler, işte böylesiniz; onları seversiniz, oysa onlar sizi sevmezler. Siz Kitabın tümüne inanırsınız, onlar sizinle karşılaştıklarında "inandık" derler, kendi başlarına kaldıklarında ise, size olan kin ve öfkelerinden dolayı parmak uçlarını ısırırlar. De ki: "Kin ve öfkenizle ölün." Şüphesiz Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir. (Al-i İmran Suresi, 119)
Yoksa kalplerinde hastalık bulunanlar, Allah'ın kinlerini hiç (ortaya) çıkarmayacağını mı sandılar? (Muhammed Suresi, 29)
... Hayır, onlar 'tartışmacı ve düşman' bir kavimdir. (Zuhruf Suresi, 58)
Yoksa onlar Allah'ın kendi fazlından insanlara verdiklerini mi kıskanıyorlar?.. (Nisa Suresi, 54)
Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların 'hileli düzenleri' size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır. (Al-i İmran Suresi, 120)
Eğer sizi ele geçirecek olurlarsa, size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar. Onlar sizin inkar etmenizi içten arzu etmişlerdir. (Mümtehine Suresi, 2)
MÜMİNLERİN ARASINI AÇMAYA ÇALIŞMALARI
Zarar vermek inkârı (pekiştirmek) mü'minlerin arasını ayırmak ve daha önce Allah'a ve elçisine karşı savaşanı gözlemek için mescid edinenler ve: "Biz iyilikten başka bir şey istemedik" diye yemin edenler (var ya) Allah onların şüphesiz yalancı olduklarına şahidlik etmektedir. (Tevbe Suresi, 107)
Eğer yakın bir yarar ve orta bir sefer olsaydı, onlar mutlaka seni izlerlerdi. Ama zorluk onlara uzak geldi. "Eğer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte  (savaşa) çıkardık." diye sana Allah adına yemin edecekler. Kendi nefislerini helaka sürüklüyorlar. Allah onların gerçekten yalan söylediklerini biliyor. (Tevbe Suresi, 42)
Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp-gittikleri zaman, ilim verilenlere derler ki: "O biraz önce ne söyledi?" İşte onlar; Allah, onların kalplerini mühürlemiştir ve onlar kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır. (Muhammed Suresi, 16)

ALLAH'IN VAADİNİN UZAK GELMESİ

İşte orada, iman edenler, sınanmış ve şiddetli bir sarsıntıyla sarsıntıya uğratılmışlardı.
Hani, münafık olanlar ve kalplerinde hastalık bulunanlar: "Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vadetmedi" diyorlardı.
Onlardan bir grup da hani şöyle demişti: "Ey Yesrib (Medine) halkı, artık sizin için (burada) kalacak yer yok, şu halde dönün." Onlardan bir topluluk da: "Gerçekten evlerimiz açıktır" diye Peygamberden izin istiyordu; oysa onlar(ın evleri) açık değildi. Onlar yalnızca kaçmak istiyorlardı. (Ahzab Suresi, 11, 12, 13)
MÜNAFIKLAR EN BÜYÜK AZABA UĞRAYACAKLARDIR
Gerçekten münafıklar, ateşin en alçak tabakasındadırlar. Onlara bir yardımcı bulamazsın. (Nisa Suresi, 145)
Münafıklara müjde ver: Onlar için gerçekten acıklı bir azab vardır. (Nisa Suresi, 138)
KESİN SÖZ VERDİKTEN SONRA BOZMALARI
Ki (bunlar) Allah'ın ahdini, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozarlar, Allah'ın kendisiyle birleştirilmesini emrettiği şeyi keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar. Kayba uğrayanlar, işte bunlardır. (Bakara Suresi, 27)
Ki (bunlar) Allah'ın ahdini, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozarlar... (Bakara Suresi, 27)
Onlardan çoğunun inkara sapanlarla dostluklar kurduklarını görürsün... (Maide Suresi, 80)
Eğer onlara (şehrin her) yanından girilseydi sonra da kendilerinden fitne (karışıklık çıkarmaları) istenmiş olsaydı, hiç şüphesiz buna yanaşır ve bunda pek az (zaman) dışında (kararsız) kalmazlardı. Oysa andolsun, daha önce'arkalarını dönüp kaçmayacaklarına' dair Allah'a söz vermişlerdi; Allah'a verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur. (Ahzab Suresi, 14-15)

MÜŞRİKLER, MÜNAFIKLAR VE İNKARCILARIN HZ. MEHDİ (AS)'A VE HZ. MEHDİ (AS)'IN YANINDAKİ MÜMİN TOPLULUĞUNA DÜŞMAN OLDUKLARINA DAİR KURAN AYETLERİ

HER KİM ALLAH'A, MELEKLERİNE, ELÇİLERİNE, CİBRİL'E VE MİKAİL'E DÜŞMAN İSE, artık şüphesiz Allah da kafirlerin düşmanıdır." (Bakara Suresi, 98)
İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Allah'ı şahid getirir; OYSA O AZILI BİR DÜŞMANDIR(Bakara Suresi, 204)
Ey iman edenler, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar SİZE KÖTÜLÜK VE ZARAR VERMEYE ÇALIŞIYOR, SİZE ZORLU BİR SIKINTI VERECEK ŞEYDEN HOŞLANIRLAR. BUĞZ (VE DÜŞMANLIKLARI) AĞIZLARINDAN DIŞA VURMUŞTUR, sinelerinin gizli tuttukları ise, daha büyüktür. Size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz. (Al-i İmran Suresi, 118)
ALLAH, SİZİN DÜŞMANLARINIZI DAHA İYİ BİLENDİR; bir veli (en güvenilir bir dost) olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah yeter. (Nisa Suresi, 45)
Yeryüzünde adım attığınızda (yolculuğa ya da savaşa çıktığınızda), KAFİRLERİN SİZE BİR KÖTÜLÜK YAPMALARINDAN KORKARSANIZ, namazı kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. ŞÜPHESİZ KAFİRLER, SİZİN APAÇIK DÜŞMANLARINIZDIR. (Nisa Suresi, 101)
Size geldiklerinde: "İnandık" derler. Oysa onlar inkarla girmişlerdir ve yine onunla çıkmışlardır. Allah, gizli tutmakta olduklarını daha iyi bilir. ONLARDAN ÇOĞUNUN GÜNAHTA, DÜŞMANLIKTA ve haram yiyicilikte ÇABALARINA HIZ KATTIKLARINI GÖRÜRSÜN. Yapmakta oldukları ne kötüdür. (Maide Suresi, 61-62)
Andolsun, İNSANLAR İÇİNDE, MÜ'MİNLERE EN ŞİDDETLİ DÜŞMAN OLARAK YAHUDİLERİ VE MÜŞRİKLERİ BULURSUN. ... (Maide Suresi, 82)
BÖYLECE HER PEYGAMBERE, İNSAN VE CİN ŞEYTANLARINDAN BİR DÜŞMAN KILDIK ... (En'am Suresi, 112)
Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın. Bununla, ALLAH'IN DÜŞMANI VE SİZİN DÜŞMANINIZI VE BUNLARIN DIŞINDA SİZİN BİLMEYİP ALLAH'IN BİLDİĞİ DİĞER (DÜŞMANLARI) KORKUTUP-CAYDIRASINIZ. Allah yolunda her ne infak ederseniz, size 'eksiksiz olarak ödenir' ve siz haksızlığa uğratılmazsınız. (Enfal Suresi, 60)
Biz, İsrailoğullarını denizden geçirdik; FİRAVUN VE ASKERLERİ AZGINLIKLA VE DÜŞMANLIKLA PEŞLERİNE DÜŞTÜ... (Yunus Suresi, 90)
Sonra (Allah) kıyamet günü onları aşağılık kılacak ve diyecek ki: "HAKLARINDA (MÜ'MİNLERE KARŞI) DÜŞMAN KESİLDİĞİNİZ ORTAKLARIM HANİ NEREDE?" ..." (Nahl Suresi, 27)
İşte böyle; Biz, HER PEYGAMBERE SUÇLU-GÜNAHKARLARDAN BİR DÜŞMAN KILDIK. Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter. (Furkan Suresi, 31)
Dediler ki: "Bizim ilahlarımız mı daha hayırlı, yoksa o mu?" Onu yalnızca bir tartışma-konusu olsun diye (örnek) verdiler. Hayır, ONLAR 'TARTIŞMACI VE DÜŞMAN' BİR KAVİMDİR(Zuhruf Suresi, 58)
'Gizli toplantıların fısıldaşmalarından' (kulis)  men' edilip sonra men' edildikleri şeye dönenleri; GÜNAH, DÜŞMANLIK VE PEYGAMBER'E İSYANI (ARALARINDA) FISILDAŞANLARI GÖRMÜYOR MUSUN? Onlar sana geldikleri zaman, seni Allah'ın selamladığı biçimde selamlıyorlar. Ve kendi kendilerine: "Söylediklerimiz dolayısıyla Allah bize azab etse ya." derler. Onlara cehennem yeter; oraya gireceklerdir. Artık o, ne kötü bir gidiş yeridir. (Mücadele Suresi, 8)
EY İMAN EDENLER, BENİM DE DÜŞMANIM, SİZİN DE DÜŞMANINIZ OLANLARI veliler edinmeyin. Siz onlara karşı sevgi yöneltiyorsunuz; oysa onlar haktan size geleni inkar etmişler, Rabbiniz olan Allah'a inanmanızdan dolayı elçiyi de, sizi de (yurtlarınızdan) sürüp-çıkarmışlardır. ... (Mümtehine Suresi, 1)
Sen onları gördüğün zaman cüsseli yapıları beğenini kazanmaktadır. Konuştukları zaman da onları dinlersin. (Oysa) Sanki onlar (sütun gibi) dayandırılmış ahşap-kütük gibidirler. (Bu dayanıksızlıklarından dolayı da) Her çağrıyı kendileri aleyhinde sanırlar. ONLAR DÜŞMANDIRLAR, BU YÜZDEN ONLARDAN KAÇINIP-SAKININ. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar. (Münafikun Suresi, 4)
Ey iman edenler, gerçek şu ki, SİZİN EŞLERİNİZDEN VE ÇOCUKLARINIZDAN BİR KISMI SİZLER İÇİN (BİRER) DÜŞMANDIRLAR. Şu halde onlardan sakının. Yine de affeder, hoş görür (kusurlarını yüzlerine vurmaz) ve bağışlarsanız, artık elbette Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Tegabün Suresi, 14)
İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Allah'ı şahid getirir; OYSA O AZILI BİR DÜŞMANDIR. (Bakara Suresi, 204)
Ey Peygamber, KAFİRLERLE VE MÜNAFIKLARLA cehd et (çaba harca) ve onlara karşı sert ve caydırıcı davran. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yataktır o!..(Tevbe Suresi, 73)
KAFİRLERE VE MÜNAFIKLARA itaat etme, EZİYETLERİNE ALDIRMA ve Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. (Ahzab Suresi, 48)
Andolsun, eğer MÜNAFIKLAR, KALPLERİNDE HASTALIK BULUNANLAR ve ŞEHİRDE KIŞKIRTICILIK YAPAN (YALAN HABER YAYAN)LAR (bu tutumlarına) bir son vermeyecek olurlarsa, gerçekten seni onlara saldırtırız, sonra orada seninle pek az (bir süre) komşu kalabilirler. (Ahzab Suresi, 60)
Şehirde dokuzlu bir çete vardı, YERYÜZÜNDE BOZGUN ÇIKARIYORLAR ve DİRLİK-DÜZENLİK BIRAKMIYORLARDI.Kendi aralarında ALLAH ADINA AND İÇEREK, DEDİLER Kİ: "GECE MUTLAKA ONA VE AİLESİNE BİR BASKIN DÜZENLEYELİM, sonra velisine: Ailesinin yok oluşuna biz şahid olmadık ve gerçekten bizler doğruyu söyleyenleriz, diyelim." ONLAR HİLELİ BİR DÜZEN KURDU. Biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk. ... (Neml Suresi, 48-50)
(Allah,) Gözlerin HAİNLİKLERİNİ ve GÖĞÜSLERİN SAKLADIKLARINI bilir. (Mümin Suresi, 19)
Şüphesiz Allah, (müşriklerin saldırı ve sinsi tuzaklarını) iman edenlerden uzaklaştırmaktadır. Gerçekten Allah, HAİN VE NANKÖR OLAN KİMSEYİ sevmez. (Hac Suresi, 38)
Hani o inkar edenler, SENİ TUTUKLAMAK ya da ÖLDÜRMEK VEYA SÜRGÜN ETMEK amacıyla, tuzak kuruyorlardı. Onlar bu tuzağı tasarlıyorlarken, Allah da bir düzen (bir karşılık) kuruyordu. Allah, düzen kurucuların (tuzaklarına karşılık verenlerin) hayırlısıdır. (Enfal Suresi, 30)
Ona bir DÜZEN (TUZAK) KURMAK İSTEDİLER, fakat Biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.(Enbiya Suresi, 70)

21 Kasım 2013 Perşembe

Hz. İsa (a.s.) Ve Hz. Mehdi (a.s.) Bu Yüzyılda Gelecek

Hz. Mehdi (as) cemaatinin özellikleri

HZ. MEHDİ (AS)'IN CEMAATİNİN SAYISI AZ OLACAKTIR

Hz. Mehdi (as), peygamberlerde olduğu gibi uzun ve çile dolu bir ömür sürecektir. Hz. Mehdi (as)'ın gaybet dönemi olacak hatta bu gaybet döneminin uzun olması yani Hz. Mehdi (as)'ın insanlar tarafından tanınmasının; zuhurunun bazı kişilerin zannettiğinden daha uzun sürmesi imanı zayıf bazı kişilerin kalplerinin katılaşmasına neden olacaktır. Bu nedenle Hz. Mehdi (as)'a inananlar 313 gibi çok az bir sayıda kalacaktır. Bu kişiler Allah'ın kalplerine özel olarak iman yazdığı, çok samimi insanlar olacaktır.
Ebu Basir der ki: İmam Ebu Abdullah aleyhisselam şöyle buyurdu: "Araplardan Kâim aleyissselam'la (HZ. MEHDİ (AS)'LA) BİRLİKTE OLAN ÇOK AZ İNSAN OLACAKTIR."... Buyurdu ki: "Halk mutlaka tasfiye olunacaktır. Temizlenecek ve elekten geçirileceklerdir. Elekten birçok halk elenecektir."(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 239)
Fazl b. Şazan: Abdullah b. Sinan rivayet ediyor, İmam Cafer Sadık buyurdu:
"Yataklarından (evlerinden) kaybolanlar üçyüzonüç kişidir, Bedir ehlinin (Bedir savaşına katılan Müslümanların) sayısı kadardır... onlar Kaim Mehdi'nin sahabeleridirler."
Sayıları Bedir Ashabı (313) kadardır. Evvelkiler onları geçmediği gibi, sonrakiler de onlara yetişemezler. Onların sayıları Talud ile nehri geçenler kadardır. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-i Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57)
Aralarında kadınların da bulunduğu 314 kişilik bir grup oluştururlar.Onlar her zalime galip gelirler. Onların kalpleri demir gibidir ve onlar gündüz arslan, gece de abiddirler. Ne evvelkiler, ne de sonrakiler fedakarlıkta onlara yetişemez. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57-68)
Bedir savaşındaki askerler gibi 313 kişinin kumandasını elinde tutarak etrafa meydan okuyacak. Çünkü bu 313 kişi gece abid (çok ibadet eden kimse) gündüz kahraman niteliğini taşımaktadırlar. (Kıyamet Alametleri, s. 169)
Hz. Ali (as) şöyle buyurur: "... ALLAH HZ. MEHDİ (AS)'IN YARDIMCILARINI KORUR, ONLARA NİŞANE VE ALAMETLERLE YARDIMCI OLUR ve ONLARI YERYÜZÜNÜN TÜM İNSANLARINA GALİP KILAR. Böylece insanlar ister istemez hak dine girerler. O (HZ. MEHDİ (AS)), YERYÜZÜNÜ ADALET, NUR VE APAÇIK DELİLLERLE DOLDURACAKTIR. Bütün ülkeler tümüyle ona itaat edecek ve onun karşısında boyun eğecektir. Öyle ki tüm kafirler iman edecek ve tüm kötüler salih kullar (kötü insanlar düzelip hidayet bulup samimi Müslümanlar) olacaktır." (İsbat-ul Hudat, c. 7, s. 49)
Nu'mani: Süleyman b. Harun el-İcli rivayet ediyor. İmam Hüseyin'dan duydum buyurdu:"BU EMRİN SAHİBİNİN (İMAM MEHDİ (AS)'IN) KORUNAN BİR ASHABI VARDIR.İnsanların hepsi onu terketse bile, Allah bu ashabını ona gönderecektir, işte bunların haklarında Allah: "Bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunları tanımayıp-küfre sapıyorlarsa, andolsun, Biz buna (karşı) inkâra sapmayan bir topluluğu vekil kılmışızdır." (6/89) ayetini nazil buyurmuş ve yine onlar hakkında: "Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerine) kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği mü'minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise 'güçlü ve onurlu,' Allah yolunda cehd eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir." (5/54) buyurmuştur.
Hasan b. Salih-i Bezzaz'dan: Hasan b. Ali Askeri aleyhi's-selâm şöyle buyurdu: "DOĞRUSU BENİM OĞLUM, BENDEN SONRAKİ KAİM (HZ. MEHDİ (AS)'DIR)) DİR. UZUN ÖMÜRLÜLÜKTE VE GAYBETTE PEYGAMBERLERİN SÜNNETİ ONDA (HZ. MEHDİ (AS)'DA) VUKU BULACAKTIR. BU SÜRE ÇOK UZADI DİYE BAZI KALPLER TAŞ GİBİ SERTLEŞECEKTİR. ALLAH'IN KALBİNE İMAN YAZDIĞI VE RAHMETİYLE DESTEKLEDİĞİ KİMSELER DIŞINDA ONA (HZ. MEHDİ (AS)'A) İNANAN KALMAYACAKTIR."  (Kemal-ud Din, s. 526 ve Bihar-ul Envar, c. 51, s. 224)
İmam Muhammed Bâkır (as) ve İmam Cafer Sadık (as) Hz. Mehdi (as)'ın yardımcıları hakkında şöyle buyurmuştur: "Onlar dünyanın doğusunu ve batısını ele geçireceklerdir. ONLARDAN HER BİRİSİNİN KIRK İNSAN KADAR GÜCÜ VARDIR. KALPLERİ DEMİR GİBİDİR. ÖYLE Kİ, LA İLAHE İLLALLAH VE ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH" HER YERDE YANKILANACAK VE DUYULACAKTIR."(Bihar-ul Envar, c. 52, s. 340)
Abdullah bin Ebu Yâfûr der ki, İmam Ebu Abdullah Cafer-i Sadık aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Yaklaşan fitneden dolayı Arapların isyankârlarına eyvahlar olsun." ARZETTİM Kİ: "SANA FEDÂ OLAYIM, ARAPLARDAN KÂİM ALEYHİSSELAM (HZ. MEHDİ (AS)) İLE BİRLİKTE KAÇ KİŞİ OLACAKTIR? "ÇOK AZ" diye buyurunca şöyle arzettim: "Allah'a andolsun ki onlardan Hz. Mehdi (as)'a yardım edeceğini iddia eden çok adam vardır." Buyurdu ki: "Halk mutlaka tasfiye olunacaktır. Temizlenecek ve elekten geçirileceklerdir. Elekte birçok halk elenecektir." (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 239-240)
Ebu Basîr der ki: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu: "... TEMİZLENECEK VE AYIKLANACAK, ÖYLE Kİ İÇLERİNDE FİTNELERİN ASLA ZARAR VERMEDİĞİ BİR TOPLULUK KALACAKTIR." (Gaybet-i Numani, s. 245)
Öyle ki sizden sadece GÖZDEKİ SÜRME KADAR VEYA YEMEKTEKİ TUZ KADAR KALACAKTIR. Ve ben size bir örnek vereceğim: Adamın birinin bir miktar buğdayı vardır. Onu temizler ve bir eve koyar, uzun bir süre sonra geri döndüğünde onun kurtlandığını görür, onu tekrar ayıklar ve temizler sonra tekrar evin içine koyar. Uzun bir süre sonra döndüğünde onun tekrar kurtlandığını görür. Tekrar onu ayıklar ve temizler ve hep aynı işi tekrarlar. Sonunda kurtların hiç zarar veremediği çok az sağlam buğday kalır. İşte siz de böylesiniz. SONUNDA İÇİNİZDE FİTNELERİN ASLA ZARAR VEREMEDİĞİ ÇOK AZ BİR GRUP KALACAKTIR.
(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 245)
Mihzem bin Ebu Burde-i Esedi ve diğerleri naklederler ki İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: "Allah'a andolsun ki tıpkı camın kırılıp dağıldığı gibi dağılacaksınız. Cam dağıldığında tekrar birleştirilip (eski haline) dönebilir. Ama siz vallahi tıpkı testi gibi kırılıp dağılacaksınız. Ve Allah'a andolsun ki öyle tasfiye olacaksınız ki İÇİNİZDE ÇOK AZ ADAM KALACAKTIR."(Gaybet-i Numani, s.242)
Safvan bin Yahya der ki: İmam Rıza aleyhisselam şöyle buyurdu: "Allah'a andolsun ki sizler tasfiye olup ayıklanmadıkça boynunuzu uzatıp beklediğiniz (kıyam) vuku bulmayacaktır (HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR ETMEYECEKTİR). ÖYLE Kİ İÇİNİZDE ÇOK AZINIZ GERİDE (SAĞLAM) KALACAKTIR." (Gaybet-i Numani, s.243)

AYETLER

Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: "Her birinden ikişer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmis olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yükle." Zaten onunla birlikte çok azından başkası iman etmemişti. (Hud Suresi, 40)
Gerçek şu ki bunlar azınlık olan bir topluluktur. (Şuara Suresi, 54)
Sonunda Musa'ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı. Çünkü Firavun, gerçekten yeryüzünde büyüklenen bir zorba ve gerçekten ölçüyü taşıranlardandı. (Yunus Suresi, 83)
Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki: "Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim bundan içerse, artık o benden değildir ve kim de -eliyle bir avuç alanlar hariç- onu tadmazsa bendendir. Küçük bir kısmı hariç (hepsi sudan) içti. O, kendisiyle beraber iman edenlerle (ırmaği) geçince onlar (geride kalanlar): "Bugün bizim Calut'a ve ordusuna karşı (koyacak) gücümüz yok" dediler. (O zaman) Muhakkak Allah'a kavuşacaklarını umanlar (şöyle) dediler: "Nice az bir topluluk, daha çok olan bir topluluğa Allah'ın izniyle galip gelmiştir; Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara Suresi, 249)

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİ GENÇLER OLACAK

Hadiste Hz. Mehdi (as)'a da gençlerin yardımcı olacağı bildirilmektedir. Ahir zamanda iman etmeyen kişilerin çoğunlukta olması ve deccalin fitnesinin korkutucu olmasının da vesilesiyle Hz. Mehdi (as)'ın talebelerini çoğunlukla gençler oluşturacaktır.
Hz. Mehdi (a.s.)'nin yardımcılarının çoğu gençlerden oluşacak. Aralarında az sayıda yaşlı olacak. (Bihar-ül Envar, Cilt: 52, Sayfa: 334)
Tarihte birçok peygamberin yardımcıları gençler olmuştur. Allah Yunus Suresi'nin 83. ayetinde şu şekilde bildirmektedir:
Sonunda Musa'ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı. Çünkü Firavun, gerçekten yeryüzünde büyüklenen bir zorba ve gerçekten ölçüyü taşıranlardandı.

AHİR ZAMANDA İNSANLARIN BÜYÜK KISMI, HZ. MEHDİ (AS)'IN CEMAATİNDEN UZAK DURACAKTIR

Aşağıdaki hadiste insanların büyük çoğunluğunun Hz. Mehdi (as)'dan uzak duracağına işaret edilmektedir. Bu insanlar Hz. Mehdi (as)'ın ve yakınlarının üstün ahlakını ve Allah yolunda verdikleri büyük fikri mücadeleyi takdir edemeyeceklerdir. Ahir zamanda insanların büyük kısmının din ahlakından uzaklaşmış olmaları ve Hz. Mehdi (as) cemaatinin pek çok iftiraya, zorluğa ve sıkıntıya maruz kalmaları sebebiyle, menfaatlerinin zarar görmesi korkusuyla insanların Hz. Mehdi (as) ve cemaatine yaklaşmayacakları anlaşılmaktadır.
Buyurdu ki: "Onları yeryüzünün kenarlarında ara. ONLARIN YAŞANTILARI SADEDİR, EVLERİ SIRTLARINDADIR, EĞER HAZIR OLSALAR TANINMAZLAR, EĞER KAYBOLSALAR ARANMAZLAR, HASTA OLSALAR KİMSE ONLARIN ZİYARETİNE GELMEZ, EĞER EVLENMEK İSTESELER KİMSE ONLARA GELMEZ. EĞER ÖLSELER CENAZELERİNE KİMSE KATILMAZ. ONLAR MALLARINI ARALARINDA EŞİT OLARAK PAYLAŞIRLAR VE BİRBİRLERİNİ KABİRLERİNDE ZİYARET EDERLER, AYRI ŞEHİRLERDE OLSALAR DAHİ İSTEKLERİ HEP AYNIDIR." (Gaybet-i Numani, s.238)

HZ. MEHDİ (AS)'IN GAYBETİ SIRASINDA ONA SADECE ÇOK AZ SAYIDA İNSAN İNANACAK, DİĞER İNSANLAR DERİN ŞÜPHE İÇİNDE OLACAKLARDIR

… Bilin ki oğlumun (HZ. MEHDİ (AS)'IN) GAYBETİ ÇOK UZUN SÜRECEKTİR. ÖYLE Kİ İMANLARINI ALLAH'IN KORUDUĞU KİMSELER DIŞINDA TÜM İNSANLAR BU HUSUSTA ŞÜPHEYE DÜŞECEKTİR.  (Bihar-ül Envar, c.51, s.160; Isbat-ül Hüdat, c.6, s.427)

HZ. MEHDİ (AS)'IN 30 KİŞİLİK BİR ÇALIŞMA GRUBU OLACAKTIR

Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin sayısı 313 kişi olarak bildirilmiştir. Ancak bu kişiler arasından da; çalışmalarında onu destekleyen 30 kişilik bir grup olacaktır. Peygamberimiz (sav) bu kişilerin, Allah'ın varlığını ve birliğini anlatan, Darwinizm ve materyalizm gibi pagan din anlayışlarını fikren yıkacak olan eserlerini hazırlamasında, ihtiyacı olan bilgiye kolayca ulaşmasında, zaman ve hareketlilik gerektiren konularda onun değerli zamanını harcamasına gerek kalmadan Hz. Mehdi (as)'a yardım edeceklerini bildirmiştir. Bu kişiler konularında ehil kişiler olup, Hz. Mehdi (as)'ın vaktinin ve halinin müsaade etmediği durumlarda kendisine tam olarak yardımcı olan, bilgi sahibi kişiler olacaklardır. 
İmam (Hz. Mehdi (as)) GÜÇLÜ OTUZ YARDIMCISIYLA, yalnız değildir. (El-Sahife El-Mehdiye'den Seçme Dualar, Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani, s. 49, Al-Bihar 52:153)
Hz. Mehdi (as) 3 vazifesini yerine getirirken ona yardımcılık görevini hakkıyla yerine getiren, imanı ve vicdanı güçlü, akıllı, iradeli,  ihlaslı bu müminler Hz. Mehdi (as)'ı İslam ahlakının ve Peygamberimiz (sav)'in sünnet-i seniyyesinin tüm dünya üzerinde hakim olması ile ilgili çalışmalarında yalnız bırakmayacaklardır. Ayrıca bu grup Darwinizm ve materyalizmin fikren yıkılması ile ilgili çalışmalarında ve tüm Müslüman ülkelerin Türk İslam Birliği çatısı altında toplanıp büyük bir güç oluşturması yönündeki önemli görevini yerine getirmesi sırasında da sürekli olarak Hz. Mehdi (as)'ı destekleyecekler ve asla yalnız bırakmayacaklardır.

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİNİN DÜNYAYA YÖNELİK MADDİ VE MANEVİ HİÇBİR HIRSLARI OLMAYACAKTIR

Ey Ebu Hüreyre! Bu topluluk (HZ.MEHDİ (AS) CEMAATİ) zor ve güç bir yola girerek peygamberlerin derecesine kavuşurlar.ALLAH KENDİLERİNİ DOYURDUKTAN SONRA AÇLIĞI, GİYDİRDİKTEN SONRA ÇIPLAKLIĞI, İÇİRDİKTEN SONRA SUSUZLUĞU TERCİH EDERLER; ALLAH'IN KATINDAKİNE ÜMİTLERİNİ BAĞLAYIP BUNLARI TERK EDERLER. HESABINDAN KORKU DUYARAK HELALİ DAHİ BIRAKIRLAR. DÜNYAYA SADECE BEDENLERİ İLE İLGİ GÖSTERİRLER, ONUN HERHANGİ BİR ŞEYİYLE İŞTİGAL DE ETMEZLER.
Onların Rablerine olan itaatleri karşısında, melekler ve peygamberler dahi hayrete düşer. Ne mutlu onlara, ne mutlu onlara! Allah'ın, onlarla benim aramı birleştirmesini ne kadar çok isterdim! ... (el-Vesaya li-İbnü'l-Arabi, Halet Ef. no.: 198/2, 486a yaprağı)

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİNİN ÜSTÜN ÖZELLİKLERİ

Onun (Hz. Mehdi (as)) talebelerinin tabiatı ARİ VE KUSURSUZ OLACAKTIR. RİYAKARLIKTAN VE TÜM DİĞER KİRLERDEN ARINMIŞ OLACAKLARDIR.(Bihar-ül Envar, cilt 52, Sayfa 35)
Onların (Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin) KALPLERİ KÖTÜLÜK, KISKANÇLIK VE HUSUMETTEN ARINMIŞ ve kusursuz olacaktır. (Bihar-ül Envar, cilt 52, Sayfa 35)
Onların (Hz. Mehdi (as)'ın talebeleri) kalpleri ÇELİKTEN DAHA GÜÇLÜ olacaktır. Onların her biri kırk güçlü adama eşit olacaklardır. (Mikyaal al-Makaarem, cilt 1, Sayfa 65)
İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (as)'ın) talebeleri SOYLU, BİLGİLİ OLACAKLARDIR ve DÜNYANIN YÖNETİCİLERİ OLACAKLARDIR.(Al-Malaahem wa al-Fetan, Sayfa 205)

AHİR ZAMANDA İNSANLARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU, HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİNİN DEĞERİNİ ANLAMAYACAKLARDIR

Peygamberimiz (sav) Hz. Mehdi (as)'ın talebeleri hakkında şöyle söylemiştir:
ONLAR ALLAH YOLUNDA MÜCADELE EDERLER VE BÜYÜKLENENLER ONLARI KÜÇÜK GÖRÜR. ONLARIN KIYMETİ DÜNYADA BİLİNMEZ FAKAT AHİRETTE İYİ TANINIRLAR.(Muntakab el Ezhar, s. 474)
Hadiste, insanların büyük bölümünün Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin imanlarını gereği gibi takdir edemeyeceklerine dikkat çekilmiştir.

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİNİN MANEVİ YÖNLERİ GÜÇLÜ OLACAKTIR

Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin ruhları lamba gibi aydınlıktır, onların kalpleri de aydınlanmıştır. (Mikyal el-Mekarim, Cilt:1, sayfa: 65)
Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin manevi yönden son derece gelişmiş, derin iman sahibi, samimi kalple Allah'a yönelen kişiler olacaklarına işaret edilmektedir. Hz. Mehdi (as)'ın vesile olması ile bu kişilerin Allah sevgileri ve Allah korkuları son derece güçlü olacaktır, buna bağlı olarak insan sevgileri, asaletleri ve şefkat hisleri de ayırt edici şekilde güçlü olacaktır. Hz. Mehdi (as)'ın talebeleri nefislerinin olumsuz yönlerini tam olarak kontrol altına alarak, ruhlarını egoistlik, kıskançlık, kin, samimiyetsizlik gibi olumsuz özelliklerden arındırmış  kişiler olacaklardır.

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİ SEÇİLMİŞ KİŞİLER OLACAKLARDIR

Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin iyi eğitimli kişilerden oluşacağına dikkat çekilmiştir. Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin yaşadıkları dönemde iyi eğitimli ve asil olmalarının ayırd edici olmasının bir sebebi de, yaşadıkları dönemde insanların asalet, nezaket ve güzel ahlaktan uzaklaşmış olmalarıdır. Bu yönleriyle Hz. Mehdi (as) talebeleri, yaşadıkları toplumda son derece seçkin kişiler olacaklardır.
Hz. Mehdi (as)'ın yardımcıları asil ve eğitimli olacaklar(El-Melahim ve el Fitan, sayfa: 205)

HZ. MEHDİ (AS)'IN SADECE BİR KISIM YARDIMCILARI ARAPÇA BİLECEKLERDİR

HZ. MEHDİ (AS)'IN YARDIMCILARI ARAP OLMAYACAK. Diğer milletlerden olacak. FAKAT ARAPÇA KONUŞACAKLAR. (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 187)
Hadiste verilen bilgiden Hz. Mehdi (as)'ın yardımcılarının Araplardan değil, başka bir milletten oldukları; ancak Arapça bildikleri anlaşılmaktadır.

ALLAH, HZ. MEHDİ (AS)'I VE YARDIMCILARINI MANEN GÜÇLÜ VE ETKİLİ KILMIŞTIR; ALLAH'IN İZNİYLE DÜNYANIN HER YERİNDE ALLAH'IN ADININ ANILMASINA VESİLE OLACAKLARDIR

İmam Muhammed Bâkır (as) ve İmam Cafer Sadık (as) Hz. Mehdi (as)'ın yardımcıları hakkında şöyle buyurmuştur: "Onlar dünyanın doğusunu ve batısını ele geçireceklerdir. ONLARDAN HER BİRİSİNİN KIRK İNSAN KADAR GÜCÜ VARDIR. KALPLERİ DEMİR GİBİDİR. ÖYLE Kİ, "LA İLAHE İLLALLAH VE ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH" HER YERDE YANKILANACAK VE DUYULACAKTIR." (Bihar-ul Envar, c. 52, s. 340)
Hz. Mehdi (as)'ın bayanlardan ve erkeklerden oluşacak olan talebeleri, ruhen de bedenen de sağlam, çok kaliteli, üstün ve etkili insanlardan oluşacak ve her biri mükemmel tebliğ gücüne sahip olacaktır. Tüm bu özellikleriyle, Hz. Mehdi (as)'ın yardımcılarının olağanüstü dikkat çeken bir görünümleri olacaktır.

Allah bu tebliğ güçlerini vesile edecek, Hz. Mehdi (as) ve talebelerinin etkisiyle dünya çapında tüm insanlarda, kitleler halinde büyük bir imana yöneliş hareketi olacaktır. Her yerde Allah'ın adını ve şanını yüceltecekler ve İslam ahlakını tüm dünyaya hakim kılacaklardır.
Rivayette "La İlahe İllallah ve enne Muhammeden Resulallah sözlerinin her yerde yankılanacağının ve duyulacağı"nın  bildirilmesi de, Hz. Mehdi (as)'ın İslam ahlakını tebliğ yönündeki faaliyetlerinin basında, internette,  televizyonlarda, radyolarda, gazetelerde, dergilerde kısacası hemen her yerde sürekli olarak gündem olacağına da işaret etmektedir.

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİNİN İMANLARI ÇOK KUVVETLİ OLACAKTIR

Hz. Mehdi (as)'ın yardımcılarının, Allah hakkında zerre kadar şüpheleri olmayacak ve Allah'ı nasıl tanımak gerekirse, o şekilde tanıyacaklar. (El-Beyan Fi-Akbarı Hz. Mehdi (a.s.) Ahir Zaman (a.s.), bölüm: 5; Mikyal el-Mekarim, cilt:1, sayfa: 65)
Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin imanlarının derinliğinden bahsedilmektedir. Ahir zamanda Hz. Mehdi (as) dönemi öncesinde insanlar arasında Allah'ı inkar eden felsefeler geniş anlamda hakim olacaktır. Bu nedenle, gerçek anlamda Allah'a iman eden, Allah'ın sıfatlarını gerektiği gibi tanıyıp Allah'tan korkan kişiler çok az sayıda olacaktır. Hz. Mehdi (as)'ın talebeleri ise hiçbir şüphe duymadan Allah'a karşı derin bir iman sahibi olacaklardır. Bu yönleri ile içinde bulundukları toplumda dikkat çekeceklerdir.

HZ. MEHDİ (AS)'IN YARDIMCILARI KENDİLERİNE YAPILAN BASKILARDAN KORKMAYACAKLAR

Hz. Mehdi (as) elini yardımcılarının omzu ile göğsü arasına sürecek, böylece onlar haklarında alınacak hiç bir hükümden çekinmeyecekler, hiç bir karar onlara zor gelmeyecek. (Bihar-ül-Envar, cilt: 52, sayfa:345, El Melahim va el Fitan, sayfa: 205; Mikyaal el-Mekarim, cilt.1, sayfa:144/235)
Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin de baskı ile karşılaşabileceklerine dikkat çekilmiştir. İslam ahlakını yaymak için samimi çaba içinde olan hemen her müminin karşılaştığı zorlukların benzeri Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin de başına gelecektir. Hz. Mehdi (as)'ın yardımcıları kendilerine yapılabilecek baskılara karşı korkusuz olacaklardır ve dayanıklı tavır göstereceklerdir. Hz. Mehdi (as)'ın yardımcılarının aleyhlerinde mahkeme hükümlerinin de çıkabileceğine hadiste işaret edilmektedir. Hz. Mehdi (as)'ın yardımcıları aleyhlerine çıkabilecek kararlardan etkilenmeyeceklerdir ve Allah rızası için yaptıkları ilmi çalışmalarda, şevklerinde hiç bir eksilme olmayacaktır.

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİ HZ. MEHDİ (AS)'IN ALDIĞI KARARLARDA HİÇ ZORLUK ÇIKARMAYACAKLARDIR

Hz. Mehdi (as)'ın talebeleri, Hz. Mehdi (as)'ı mücadelelerinde de destekleyecekler, isteklerini yerine getirecekler ve Hz. Mehdi (as)'a karşı bir kölenin efendisine karşı olduğundan daha itaatli ve boyun eğici olacaklar.(Mikyal el-Mekarim, Cilt:1, sayfa: 65)
Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin, Hz. Mehdi (as)'a karşı teslimiyetlerine dikkat çekilmiştir. Talebeleri, Hz. Mehdi (as)'ın aldığı kararları hiç sorgulamadan, itina ile uygulayacaklardır. Bu onların Allah'a imanlarındaki derinliğin ve samimiyetin de göstergesi olacaktır. Hadiste Hz. Mehdi (as)'a karşı itaatli olmanın ayırt edici bir yön olarak anlatılmış olmasının nedeni, Hz. Mehdi (as)'ın zaman zaman hikmeti hemen anlaşılmayan kararlar alacak olmasıdır. Samimi olarak iman edenler dışındaki insanlar için Hz. Mehdi (as)'ın kararlarını sorgulamadan yerine getirmek, zorlayıcı bir imtihan olabilir. Hz. Mehdi (as)'ın bu kararlarında, talebeleri hiç zorluk çıkarmayacak, itaatli ve boyun eğici tavır göstereceklerdir.

ZORLUKLAR VE BASKILAR HZ. MEHDİ (AS) VE TALEBELERİNİ YILDIRMAYACAKTIR

ONLARDAN, YALNIZCA 'ÜSTÜN VE GÜÇLÜ OLAN,' ÖVÜLEN ALLAH'A İMAN ETTİKLERİNDEN DOLAYI İNTİKAM ALIYORLARDI. (Büruc Suresi, 8)
Buyurdu ki: "Onları (Hz. Mehdi (a.s.)'yi ve talebelerini) yeryüzünün kenarlarında ara. Onların yaşantıları sadedir, evleri sırtlarındadır, eğer hazır olsalar tanınmazlar, eğer KAYBOLSALAR ARANMAZLAR, HASTA OLSALAR KİMSE ONLARIN ZİYARETİNE GELMEZ, eğer evlenmek isteseler kimse onlara gelmez. Eğer ÖLSELER CENAZELERİNE KİMSE KATILMAZ. Onlar mallarını aralarında eşit olarak paylaşırlar ve birbirlerini kabirlerinde ziyaret ederler, ayrı şehirlerde olsalar dahi istekleri hep aynıdır." (Gaybet-i Numani, sf 239)
Hz. Mehdi (as)'a ve talebelerine münafıklardan, inkarcılar ve ehl-i dalaletten çok şiddetli baskılar gelecek, işkencelerle, iftiralarla karşılaşacaklar. Fakat asla yılmayacaklar ve yenilmeyecekler.
Doğrusu onlar, hileli bir düzen planlayıp kuruyorlar;Ben de bir düzen kurup hazırlıyorum.
Sen kafirlere bir mühlet ver, az bir süre tanı. (Tarık Suresi, 15, 16, 17)
İslam ahlakının dünya hakimiyetine az bir süre kalmıştır. Vadedilen gün yaklaşarak gelmektedir:
O VADEDİLEN GÜNE ... (Büruc Suresi, 2)

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİNİN BAZI ÖZELLİKLERİ:

ALLAH'IN HAS KULLARIDIR.(Kıyamet Alametleri, s.198)
Onların kalbleri demir gibidir ve onlar gündüz aslan gece de abiddirler(Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, 57)
Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır.(Ramuz el-Ehadis, 1/153)
Allah yolunda hiçbir kınayanın kınamasından korkmayan seçkin müslümanlardır.(Sünen-i Ibni Mace, 10/259)
(Hz. Mehdi (as)'ın) dostları yiğit, şecaatli, salih, imanlı kişilerdir, ona itaatte gayretlidirler. Nereye ve hangi işe yönelseler mutlaka zafere ulaşırlar... (Bihar'ul-Envar, c.52, s.279 ve c.53, s.12 İkmal'ud- Din, c. 2, s. 367)
Hükeym bin Sa'd şöyle der: İmam Emirülmüminin Ali aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Kaim (Hz. Mehdi) aleyhisselam'ın ashabı gençtir ve içlerinde yaşlı yoktur; Ancak gözdeki sürme veya azıktaki tuz kadardırlar. Ve azıktaki en az şey, tuzdur." (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 374)
Bu (Mehdi'nin) vazife(si)nin istinad ettiği (dayandığı) kuvvet ve manevi ordusu, yalnız ihlas ve sadakat ve tesanüd (dayanışma) sıfatlarına tam sahip olan bir kısım şakirdlerdir (öğrencilerdir). Ne kadar da az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kıymetli sayılırlar. (Emirdağ Lahikası, 259)

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİ OLAN GENÇLERİN BİR KISMI GÖRDÜKLERİ ZULÜM VE BASKI YÜZÜNDEN DECCALİN FİTNESİNE KAPILAN AİLELERİNDEN KOPUP-AYRILACAKLARDIR

Allah'ın insanlara bir rahmet olarak gönderdiği elçilerin davet ettikleri hak yola uyan ve bu değerli elçileri savunan, onlara destek olan, Allah'ın onlara indirdiği hak kitaplara inanan iman sahibi gençler tarihin her döneminde çevrelerindeki insanlardan, yakınlarından, özellikle de ailelerinden çok baskı görmüşlerdir. Ahir zamanda çıkması büyük bir ümitle beklenen Hz. Mehdi (as)'ı sevecek, O'nun Allah Katından gönderilmiş kutlu bir şahıs olduğuna kalpten inanıp, onunla birlikte Kuran ahlakını yaşayacak olan genç talebeleri de "Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?" (Bakara Suresi, 214) ayeti gereği tarih boyunca Müslümanların başlarına gelen benzer imtihanlara tabi tutulacaklardır. Dolayısıyla Kuran'da anlatılan örneklerle Hz. Mehdi (as)'ın cemaatindeki talebelerinin bir kısmının başlarına gelenler arasında çok büyük benzerlikler olacaktır.
Bir hadiste Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin birbirlerinden başka dostlarının olmayacağı, öyle ki kaybolsalar dahi aranmayacakları haber verilmektedir, ki bu da onlardan bazılarının içinde bulundukları toplumun, ailelerinin, akrabalarının kendilerine olan olumsuz yaklaşımına işaret etmektedir:
Buyurdu ki: "Onları yeryüzünün kenarlarında ara. Onların yaşantıları sadedir, evleri sırtlarındadır, eğer hazır olsalar tanınmazlar, eğer KAYBOLSALAR ARANMAZLAR, HASTA OLSALAR KİMSE ONLARIN ZİYARETİNE GELMEZ, eğer evlenmek isteseler kimse onlara gelmez. Eğer ÖLSELER CENAZELERİNE KİMSE KATILMAZ. Onlar mallarını aralarında eşit olarak paylaşırlar ve birbirlerini kabirlerinde ziyaret ederler, ayrı şehirlerde olsalar dahi istekleri hep aynıdır." (Gaybet-i Numani, sf 23)
Hadislerde Hz. Mehdi (as)'ın Yardımcılarının Hz. Musa (as)'a Tabi Olan ya da Kehf Ehli Gibi Az Sayıdaki Gençlerden Oluşacağına Dikkat Çekilmektedir:
Hükeym bin Sa'd şöyle der: İmam Emirülmüminin Ali aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: "KAİM (HZ. MEHDİ (A.S.) ALEYHİSSELAM'IN ASHABI GENÇTİR ve İÇLERİNDE YAŞLI YOKTUR; Ancak gözdeki sürme veya azıktaki tuz kadardırlar. Ve azıktaki en az şey, tuzdur." (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 374)
Hz. Mehdi (as)'ın çevresinde gençlerin olacağına işaret eden diğer hadisler ise şu şekildedir:
Hz. Mehdi (a.s.) bizden Ehl-i Beyt'ten (soyumdan) BİR GENÇTİR. İhtiyarlarınız ona yetişmeyecek, gençleriniz ise onu ümid edeceklerdir. Allah dilediğini yapacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 23)
Hz. Mehdi (a.s.)'nin bayraktarı, sakalı hafif, rengi sarı, küçük BİR GENÇ OLACAKTIR(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 51)
Onun (Hz. Mehdi (a.s.)'nin) bayraktarı doğudan Temimi soyuna mensup BİR GENÇ OLACAKTIR(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 26)
Gördükleri Baskı ve Zulüm Yüzünden İçinde Bulundukları Toplumdan ya da Ailelerinden Ayrılan Müslümanları Allah Kuran'da Şu Şekilde Haber Vermektedir:
Kehf Ehli:
O gençler, MAĞARAYA SIĞINDIKLARI ZAMAN, demişlerdi ki: "Rabbimiz, Katından bize bir rahmet ver ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl). (Kehf Suresi, 10)
... Sakın sizi kimseye sezdirmesin. ÇÜNKÜ ONLAR ÜZERİNİZE ÇIKIP GELİRLERSE, SİZİ TAŞA TUTARLAR VEYA DİNLERİNE GERİ ÇEVİRİRLER; bu durumda ebedi olarak kurtuluş bulamazsınız." (Kehf Suresi 19-20)
Hz. Musa (as)'a İman Eden Gençler:
Sonunda MUSA'YA KENDİ KAVMİNİN BİR ZÜRRİYETİNDEN (GENÇLERİNDEN) BAŞKA -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- İMAN EDEN OLMADI. Çünkü Firavun, gerçekten yeryüzünde büyüklenen bir zorba ve gerçekten ölçüyü taşıranlardandı. (Yunus Suresi, 83)
Babasıyla Arasını Ayıran Hz. İbrahim (as):
(Babası) Demişti ki: "İbrahim, sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursan, andolsun, SENİ TAŞA TUTARIM; UZUN BİR SÜRE BENDEN UZAKLAŞ, (BİR YERLERE) GİT."
(İbrahim:) "Selam üzerine olsun, senin için Rabbim'den bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi. "SİZDEN VE ALLAH'TAN BAŞKA TAPTIKLARINIZDAN KOPUP-AYRILIYORUM ve Rabbim'e dua ediyorum. (Meryem Suresi, 46-48)
İbrahim'in babası için bağışlanma dilemesi, yalnızca ona verdiği bir söz dolayısıyla idi. KENDİSİNE, ONUN GERÇEKTEN ALLAH'A DÜŞMAN OLDUĞU AÇIKLANINCA ONDAN UZAKLAŞTI. Doğrusu İbrahim, çok duygulu, yumuşak huyluydu. (Tevbe Suresi, 114)
Hz. Nuh (as) İle Oğlunun Arasının Ayrılması:
Nuh, Rabbine seslendi. Dedi ki: "Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve Senin va'din de doğrusu haktır. Sen hakimlerin hakimisin." (Hud Suresi, 45)
Dedi ki: "EY NUH, KESİNLİKLE O SENİN AİLENDEN DEĞİLDİR. Çünkü o, salih olmayan bir iş (yapmıştır). Öyleyse hakkında bilgin olmayan şeyi Ben'den isteme. Gerçekten Ben, cahillerden olmayasın diye sana öğüt veriyorum." (Hud Suresi, 46)
Hz. Nuh (as) ve Hz. Lut (as)'ın EşleriyleAralarının Ayrılması:
ALLAH, İNKAR EDENLERE, NUH'UN EŞİNİ VE LUT'UN EŞİNİ ÖRNEK VERDİ. İkisi de, kullarımızdan salih olan iki kulumuzun nikahları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, (kocaları) kendilerine Allah'tan gelen hiçbir şeyle yarar sağlamadılar.İkisine de: "Ateşe diğer girenlerle birlikte girin" denildi. (Tahrim Suresi,10)
Ayetlerden de görüldüğü üzere peygamberler ve Allah'a iman eden, Allah rızası için yaşama kararı alan müminler yalnızca dindar oldukları için ailelerinden, çevrelerinden baskı ve zulüm görüyorlarsa, onlardan yüz çevirmekte ve din ahlakını huzurla ve güven içinde yaşayacakları diğer müminlerle birlikte yaşamaktadırlar. Bu tavırlarından da Allah Kuran'da övgüyle bahsetmektedir.
Peygamberimiz (sav) Döneminde Yaşayan Sahabelerin Bir Kısmı da Allah'a İman Ettikleri ve Kuran Ahlakına Uygun Bir Hayatı Tercih Ettikleri için Ailelerinden Ciddi Bir Baskı Görmüşler, Hapsedilmişler, Şiddete Maruz Kalmışlardır:
Ümmü Gülsüm Binti Ukde yedi yıl boyunca ailesinin baskısıyla Mekke müşriklerinin arasında yaşamak zorunda kalmıştı. Resulullah (sav)a biat ettiği andan itibaren diğer Müslümanlar gibi o da çeşitli işkence ve baskılara maruz kalmıştı. Din ahlakını terk etmesi için başta babası olmak üzere müşriklerden zulüm ve baskı görmüştü... Tüm zorluklara rağmen kendine imanından dolayı baskı uygulayan AİLESİNDEN AYRILIP TEK BAŞINA YAPTIĞI HİCRET YOLCULUĞUmüminlere örnek olmuştur.
Mus'ab İbni Umeyr (ra), Müslüman olduğunu ailesinden ve çevresinden gizleyerek Peygamberimiz (sav)'i gizlice ziyaret etmeyi sürdürmüştür. Gizlice namaz kıldığı, ailesi tarafından öğrenildiğinde ise kendi akrabaları tarafından yakalanıp hapsedilmiş ve Habeşistan'a hicret imkanı çıkınca ilk kafile ile birlikte din ahlakını daha rahat bir şekilde yaşayabilmek için AİLESİNDEN KAÇIP HABEŞİSTAN'A HİCRET ETMİŞTİR.
Hz. Seleme de Allah'a iman ettiği için ailesi tarafından uzun bir zaman işkence görmüş bir sahabedir. Hz. Seleme ile kardeşi Haris iman ederek Peygamberimiz (sav)'e tabi olsalar da diğer üç kardeşleri Ebû Cehil, Âs ve Hâlid Allah'ın bildirdiği din ahlakından yüz çevirmiş ve iman eden kardeşlerine düşman olmuşlardır. Hz. Seleme, uzun müddet en yakınları tarafından işkenceye tâbi tutulmuştur. Kardeşleri Hz. Seleme'nin din ahlakından vazgeçmesi için her türlü yola başvurdukları için Hz. Seleme sonunda CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK VE İSLAM AHLAKINI ENGELLENMEDEN YAŞAYABİLMEK İÇİN HABEŞİSTAN'A HİCRET ETMİŞTİR.
Deccalin Fitnesinin En Yüksek Dereceye Ulaşacağı Ahir Zamanda Hz. Mehdi (as)'ın Yanında Olacak Gençlerin Bir Kısmını Ailelerinin ve Çevrelerinin Deccalin Yoluna Çağıracakları Peygamber Efendimiz (sav)'in Hadislerinde Açıkça Görülmektedir:
Hz. Mehdi (as)'ın bu zorlamaya maruz kalan bir kısım talebelerinin Kuran'da örnek verilmiş olan diğer müminlerin tavırlarına benzer şekilde davranacakları açıktır:
(Deccal) Bir bedeviye şöyle demesi de onun fitnesindendir. 'Şayet sana babanı ve anneni diriltirsem benim, senin Rabbin olduğuma şahitlik eder misin?' Bedevi "evet" der. İki şeytan annesi ve babası suretinde gelip derler ki 'EY EVLADIM ONA TABİ OL. MUHAKKAK O SENİN RABBİN'DİR'.(Tirmizi)
Allah Kuran'da Anne, Baba, Kardeş, Evlat Dahi Olsa, Kişiyi Allah Yolundan Engellemeye Çalışanları Veli Edinmemeyi ve Onlardan Yüz Çevirmeyi Emretmektedir:
Biz insana, anne ve babasına (karşı) güzelliği (ilke edinmesini) tavsiye ettik. Eğer onlar, HAKKINDA BİLGİN OLMAYAN ŞEYLE BANA ORTAK KOŞMAN İÇİN SANA KARŞI ÇABA HARCAYACAK OLURLARSA, BU DURUMDA, ONLARA İTAAT ETME. Dönüşünüz Banadır. Artık yaptıklarınızı size haber vereceğim. (Ankebut Suresi, 8)
Ey iman edenler, eğer İMANA KARŞI İNKARI SEVİP-TERCİH EDİYORLARSA, BABALARINIZI VE KARDEŞLERİNİZİ VELİLER EDİNMEYİN. Sizden kim onları veli edinirse, işte bunlar zulmeden kimselerdir. (Tevbe Suresi, 23)
Ey iman edenler, gerçek şu ki, SİZİN EŞLERİNİZDEN VE ÇOCUKLARINIZDAN BİR KISMI SİZLER İÇİN (BİRER) DÜŞMANDIRLAR. Şu halde onlardan sakının. (Teğabün Suresi, 14)
Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavim (topluluk) bulamazsın ki, Allah'a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; BUNLAR, İSTER BABALARI, İSTER ÇOCUKLARI, İSTER KARDEŞLERİ, İSTERSE KENDİ AŞİRETLERİ (SOYLARI) OLSUN. (Mücadele Suresi, 22)
Bütün bu ayetlerden ve hadislerden açıkça anlaşıldığı üzere, HZ. MEHDİ (AS) DÖNEMİNDE YAŞAYAN VE BU DEĞERLİ HİDAYET ÖNDERİNE TABİ OLAN GENÇLERİN BİR KISMI deccalin etkisi altındaki ailelerinden geçmiştekilerin başlarına gelenlere benzer tepkiler görecekler ve onlara karşı Allah'ın Kuran'da bildirdiği "KOPUP AYRILMA" yolunu seçeceklerdir.

HZ. MEHDİ (AS) VE TALEBELERİ, ALLAH'IN ONLARA LÜTFETTİĞİ GÜÇ İLE ÇOK ETKİLİ OLURLAR

Hz. Ali (a.s) şöyle buyurur: "... ALLAH HZ. MEHDİ (AS)'IN YARDIMCILARINI KORUR, ONLARA NİŞANE VE ALAMETLERLE YARDIMCI OLUR ve ONLARI YERYÜZÜNÜN TÜM İNSANLARINA GALİP KILAR. Böylece insanlar ister istemez hak dine girerler.
O (HZ. MEHDİ (AS)), YERYÜZÜNÜ ADALET, NUR VE APAÇIK DELİLLERLE DOLDURACAKTIR. Bütün ülkeler tümüyle ona itaat edecek ve onun karşısında boyun eğecektir. Öyle ki tüm kafirler iman edecek ve tüm kötüler salih kullar (kötü insanlar düzelip hidayet bulup samimi Müslümanlar) olacaktır." (İsbat-ul Hudat, c. 7, s. 49)
* Allah'ın Hz. Mehdi (as) ve beraberindekilere, "NİŞANE VE ALAMETLERLE" yardımcı olacağı bildirilmiştir. Hadisin  bu ifadesine göre, Hz. Mehdi (as)'ın, Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde tüm detaylarıyla haber verilen vücudundaki fiziksel alametleri ve çıkış alametleri, insanların onun Hz. Mehdi  (as) olduğuna zannı galiple (gerçeğe en yakın olan kuvvetli bir ihtimalle) kanaatlerinin gelmesine vesile olacaktır. Bu alametler adeta Hz. Mehdi (as)'ın kendi kerameti gibi olacak ve Allah'ın bir mucizesi olarak görülecektir. Bu, insanların imanının daha da artmasına vesile olacak ve dolayısıyla bu harikalıklar da, Hz. Mehdi (as)'a tebliğ faaliyetlerinde (Allah'ın izniyle) ayrı bir güç sağlayacaktır.
* Allah, Hz. Mehdi (as)'ı "yeryüzünün tüm insanlarına TAM ANLAMIYLA ÜSTÜN VE GALİP KILACAKTIR". Hz. Mehdi (as), ateizme, materyalizme Darwinist felsefeye tam olarak galip gelecektir. Kuran'ı o kadar iyi açıklayacak; onlara karşı öyle kesin ve net açıklamalar yapacaktır ki, insanlar Hz. Mehdi (as)'ın samimiyeti ve ortaya koyduğu delillerin gücü karşısında -Allah'ın dilemesiyle-, ister istemez din ahlakını yaşamaya başlayacaklardır.
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde "ADALET anlayışının Hz. Mehdi (as)'ın en önemli vasfı olacağı" belirtilmiştir. Allah'ın izniyle, Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkışıyla birlikte, tüm dünyada benzeri görülmemiş bir adalet hakim olacaktır.
* "Hz. Mehdi (as)'ın tüm yeryüzünü NUR ile dolduracağı" haber verilmiştir. Hz. Mehdi (as)'ın tabi olduğu Kuran-ı Kerim bir nurdur. Kuran'ı Kerim'in nurunun bütün dünyaya yayılacağına öncelikli bir işaret vardır. Ayrıca Hz. Mehdi (as)'ın kendisi de nurludur, talebeleri de nurludur. Hz. Mehdi (as) etrafına da nur saçacak, tüm dünyayı nurlandıracak; çevresindeki insanlara sevgi, şefkat ve muhabbet saçacaktır.
Ayrıca Hz. Mehdi (as)'ın öncüsü olan, ona ortam hazırlayan Said Nursi Hazretleri'ne ve onun harika eseri olan Risale-i Nur Külliyatı'na da bir işaret vardır. Çünkü Said Nursi'nin isminde de eserlerinde de nur vardır. Eserleri nurlu eserlerdir. Bu eserlerin de dünyaya yayılacağına, dünyaya nur saçacağına da bir işaret ve bir telmih vardır.
* Hz. Mehdi (as) tüm dünyaya "APAÇIK DELİLLER" sunacaktır. Eserlerini çok açık, reddedilmez Kurani ve bilimsel delillerle açıklayacak; bu deliller karşısında tüm inkarcı düşünce sistemlerini fikren mağlup edecektir.

HZ. MEHDİ (AS)'IN DERSLERİNİ DİNLEYENLER SABAHA BİLGİLİ OLARAK KALKACAKLARDIR

"... (Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) lütfu sayesinde) GECE CAHİL, KORKAK VE CİMRİ OLAN KİŞİ SABAHA BİLGİLİ, CESUR VE CÖMERT OLACAKTIR.(Allah'ın) yardımı onun (Hz. Mehdi (as)'ın) önünde yürüyecektir… Allah'ın elçisinin adımlarını izleyecektir ve hiç hata yapmayacaktır; O ((Hz. Mehdi (as)) görmeden onu destekleyen bir melek olacaktır,bezgini ayağa kaldıracak ve zayıfa yardımcı olacaktır, eylemleri sözlerine göre olacaktır ve sözleri amellerine göre olacaktır..." (Al-Futuhatu'l Makkiyah, s. 6)
HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR ETTİĞİNDE Allah iman edenlerin üzerinde öyle görme ve işitme güçleri tecelli ettirir ki, ARADA BİR POSTACI OLMADAN HZ. MEHDİ (AS) BULUNDUĞU YERDEN TÜM DÜNYAYA SESLENİR, ONLAR DA ONU DUYAR HATTA GÖRÜRLER. (Muntakab el Ezhar, s. 483)
İmam (as) (Hz. Mehdi (as)) dünyanın doğu ve batısını (manen) fethedip İslam'ı (İslam ahlakını) dünyanın dört bir yanına egemen kılacaktır... ALLAH TEALA İNSANLARA ÖYLE BİR GÜÇ VERECEK Kİ, HERKES OLDUĞU YERDE ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) SÖZLERİNİ DUYACAK ve İmam (as) İslam'a hayat verecektir... (Bihar'ul-Envar, c. 52, s. 279 ve c. 53, s.12 İkmal'ud- Din, c. 2, s. 367)
Hadiste geçen; "... GECE CAHİL, KORKAK VE CİMRİ OLAN KİŞİ SABAHA BİLGİLİ, CESUR VE CÖMERT OLACAKTIR..." ifadesiyle Hz. Mehdi (as)'ın geceleri muhtemelen televizyon kanalları ve internet aracılığıyla halka yönelik dersler yapacağı ve halkı bu şekilde eğiteceği anlaşılmaktadır. Bunların herhangi birinde bulunan bir kişi bu derslerden çok etkilenecek; derse başlarken cahil, korkak ve cimriyken Hz. Mehdi (as)'ın derslerini dinledikten sonra bilgili, cesur ve cömert olacaktır. Hadiste Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi (as)'ın derslerinin böyle olağanüstü bir etkisinin olacağını vurgulamaktadır.

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİ AHİR ZAMANDAKİ TEKNOLOJİDEN FAYDALANACAKLARDIR

Hz. Mehdi (as)'ın yardımcılarının bütün dünyayı birkaç dakikada dolaşacak güçleri olacaktır.(Mikyal el-Mekarim, Cilt:1, sayfa: 144)
Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın yardımcılarının kullanacağı ahir zaman teknolojisine işaret edilmiştir. Hz. Mehdi (as)'ın talebeleri internet ile uydu görüntüleme sistemlerinden faydalanacaklardır ve bu şekilde dünya üzerinde istedikleri her yeri anında görüntüleyebileceklerdir. Hz. Mehdi (as)'ın talebeleri teknolojiden ve bilimden yararlanan, modern kişiler olacaklardır.
Dünyadaki hiçbir şey Hz. Mehdi (as)'ın talebelerine gizli kalmayacak.(Mikyaal al Makaarem, cilt:1, Sayfa: 235-236)
Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın yardımcılarının ihtiyaçları olan her bilgiye kolayca ulaşabildiklerinden bahsedilmektedir. Günümüzde bu internet yoluyla olabilmektedir. Peygamberimiz (sav) 1400 yıl önce bilgi ve iletişim yöntemlerinin kolaylaşarak hızlanacağına işaret etmiş ve Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin bu teknolojiden faydalanacağına dikkat çekmiştir.

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİ, KALU BELA'DA ALLAH'IN KENDİLERİNDEN AHİT ALDIĞI MÜMİNLERDEN OLUŞACAKTIR

Ali bin Ebu Hamza der ki: İmam Ebu Abdullah Cafer-i Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: "Kâim aleyhisselam (Hz. Mehdi (as)) kıyam ettiğinde halkın çoğu onu inkar edecektir. Çünkü o reşit bir genç olarak zuhur edecektir. ONU (HZ. MEHDİ (AS)'I), SADECE ZERR ALEMİNDE ALLAH'IN AHİT ALDIĞI MÜMİNLER KABULLENECEKTİR."(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 247)

HZ. MEHDİ (AS)'IN ASHABINDAN OLMAK İSTEYEN BİR MÜSLÜMAN SABIRLI, TAKVA VE GÜZEL AHLAKLI OLMALIDIR

İmam Cafer Sadık (as) şöyle buyurur.
KİM KAİM'İN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) ASHABINDAN OLMAK İSTERSE BEKLEMELİ VE BEKLEYİŞ HALİNDE KENDİSİNDEN TAKVA VE GÜZEL AHLAK SERGİLEMELİDİR.(Biharu'l Envar, c.52, s.140, hadis, 5)
Peygamberimiz (sav)'in soyundan olan İmam Cafer-i Sadık (as) Hazretleri, Hz. Mehdi (as)'ın yakınlarından ve onun ashabından olmayı isteyen Müslümanların, Hz. Mehdi (as)'ın zuhurunu beklerken Kuran'a tam uygun hareketler içinde olmalarını ve Allah'ın razı olacağı güzel bir ahlak göstermelerini tavsiye etmiştir.

HZ. MEHDİ (AS)'IN SEVENLERİ DÜNYANIN ÇEŞİTLİ YERLERİNDEKİ TELEVİZYON VE RADYO YAYINLARI YOLUYLA ONUN KONUŞMALARINI İŞİTECEKLER; UÇAKLA YA DA DİĞER SÜRATLİ VASITALARLA ÇOK KISA BİR SÜRE İÇERİSİNDE HZ. MEHDİ (AS)'IN YANINA GELECEKLERDİR

Allah Hz. Mehdi (as)'ın talebesi olacak değerli kişileri kaderde özel olarak seçip hazırlamıştır. Allah Kasas Suresi'nin 68. ayetinde "Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer; seçim onlara ait değildir." şeklinde bildirmektedir. Bu ayetten de açıkça anlaşıldığı üzere bir kişinin iman etmesi, samimi takva sahibi bir Müslüman olması ancak Allah'ın o kişiye hidayet vermesiyle mümkündür. Bir insan ne kadar istese de Allah dilemedikçe sevdiği birini hidayete erdiremez.Ahir zamanda zuhuru büyük bir heyecan ve coşkuyla beklenen, hadislerde bütün peygamberlerin ilimlerine sahip olacağı ve dünyanın en üstün ahlaklı insanı olacağı bildirilen Hz. Mehdi (as)'ın yanındaki talebelerinden olma şerefine de  Allah'ın kaderde belirlediği seçkin kişiler nail olacaklardır.
Peygamber Efendimiz (sav)'den rivayet edilen bu hadiste, Allah'ın yeryüzünde özel olarak seçip hazırladığı bu kişilerin Hz. Mehdi (as)'ın konuşmalarını dünyanın çeşitli yerlerindeki televizyon ve radyo yayınları yoluyla duyarak, uçakla ya da diğer süratli vasıtalarla çok kısa bir süre içerisinde Hz. Mehdi (as)'ın yanına geleceklerine işaret edilmektedir.
İmam Sadık (as) şöyle buyurmuştur: (Hz. Mehdi (as)) Rükn ve Makam arasında durur, yüksek sesle şöyle seslenir: "Ey benim temsilcilerim, özel dostlarım, ey BEN ZUHUR ETMEDEN ALLAH'IN BANA YARDIM ETMESİ İÇİN YERYÜZÜNDE HAZIRLADIĞI KİMSELER, itaat ederek bana gelin." Onlar YERYÜZÜNÜN DOĞU VEYA BATISINDA MİHRAP VEYA YATAKLARINDA OLDUĞU HALDE İMAM MEHDİ (AS)'IN SESİNİ İŞİTİRLER. Bu bir tek ses onların HEPSİNİN KULAĞINA GİDER VE HEPSİ ONA DOĞRU HAREKET EDERLER. ÇOK GEÇMEDEN GÖZ AÇIP KAPATINCAYA KADAR HEPSİ HUZURUNA VARIRLAR. Bu (azametli toplantı) Rükn ve Makam arasında (Güneş doğmadan önce) gerçekleşecektir." (Bihar-ül Envar, C. 53, S. 7)

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİ DÜNYANIN İSTEDİKLERİ HER YERİYLE İNTERNET VASITASIYLA BİRKAÇ DAKİKA İÇİNDE İLETİŞİM KURABİLECEKLERDİR

... Onlar (Hz. Mehdi (as)'ın talebeleri) BÜTÜN DÜNYAYI DAKİKALAR İÇERİSİNDE KAT ETME gücüne sahiptirler. (Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 318; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, Sayfa 148 Basaaer al-Darajaat'dan aktarıyor.)

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİ BOĞAZ KÖPRÜSÜ'NDEN GEÇECEKLER, UÇAKLA SEYAHAT EDECEKLERDİR

... (Hz. Mehdi (as)'ın talebeleri) SU ÜZERİNDE YÜRÜR VE BULUTLAR ÜZERİNDE DOLAŞIRLAR...(Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 318; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, Sayfa 148 Basaaer al-Darajaat'dan aktarıyor.)
Peygamber Efendimiz (sav)'den rivayet edilen bu hadiste Hz. Mehdi (as)'ın talebelerinin Boğaz Köprüsü'nden geçeceklerine, ve uçakla seyahat edeceklerine işaret edilmektedir.

HZ. MEHDİ (AS)'IN TALEBELERİ ÖLÜ HAYVAN VE BİTKİ FOSİLLERİNİ CANLILARIYLA KIYASLAYARAK   İNSANLARA GÖSTERECEKLER, BU ŞEKİLDE ALLAH'IN İZNİYLE DARWİNİZMİ VE MATERYALİZMİ ETKİSİZ HALE GETİRECEKLERDİR

Allah'ın izniyle onlar (Hz. Mehdi (a.s.)'nin talebeleri) ÖLÜLERİ CANLANDIRIRLAR... (Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 318; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, Sayfa 148 Basaaer al-Darajaat'dan aktarıyor.)