29 Aralık 2013 Pazar

Hz. İsa (a.s.) Ve Hz. Mehdi (a.s.) Bu Yüzyılda Gelecek

Hz. Mehdi (as)'ın diğer bazı özellikleri

HADİSLERDE İŞARET EDİLEN 1956 YILININ ÖNEMİ

1300'lü yılların değerli müceddidi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Risale-i Nur'da 1956 tarihinin üzerinde özellikle durmuştur. 1956 yılında tahakkuk eden olaylar göz önünde bulundurulduğunda, Said Nursi Hazretlerinin özellikle bu yıla dikkat çekmesi çok şaşırtıcıdır.
Risale-i Nur talebesi Ahmed Feyzi Kul, 1950 yılında yazdığı "Maidet-ül Kur'an ve Hazinet-ül Bürhan" adlı eserinde bazı ayetlerin ebced değerlerini hesap etmiştir. Bu eser, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri tarafından kabul görerek, "Tılsımlar Mecmuası"nın sonuna eklemiştir. Bu eserde ebced değeri olarak Miladi 1956 yılını veren ayet Taha Suresi'nin 68. ayettir.
"Korkma! dedik, üstün gelecek olan kesinlikle sensin." (Taha Suresi, 68)
Bu ayette geçen "Kesinlikle sensin" ifadesinin ebced değeri Miladi 1956'dır.
1956 yılı çok önemli bir tarihtir. Bediüzzaman Said Nursi de Ahmed Feyzi Kul da bu tarihin üzerinde önemle durmaktadır. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, 1956 yılına işaret eden bir başka ayetin yorumunu Emirdağ Lahikası adlı eserinde şöyle yapmıştır:
Gerçekten münafıklar, ateşin en alçak tabakasındadırlar. Onlara bir yardımcı bulamazsın. (Nisa Suresi, 145)
... Eğer şedde iki nun sayılsa, okunmayan hemzeler ve (ye) de sayılsa 1376 (1956-1957) ederek, bu zulümatlı nifakın (dinsizlik ve zulme dayalı, ikiyüzlü münafıkane sistemin) sukut mertebesine (susma, son bulma derecesine)... (Emirdağ Lahikası (1), Mektup no: 15)
Bediüzzaman Hazretleri buradaki "bu zulümatlı nifakın sukut mertebesine" sözleriyle, 1956 YILININ, zalimane inkar sisteminin, münafıklığın, Darwinist-materyalist sistemin yıkılışının MİLADİ BAŞLANGICI olduğunu bildiriyor. Hakikaten 1956 yılından sonra İslam aleminde büyük bir ilerleme görülmüştür.
Kuran'da "1956 yılının" ebcedini veren bir başka ayet ise Al-i İmran Suresi'nin 81. ayetidir.
Hani Allah peygamberlerden 'kesin bir söz (misak)' almıştı: "Andolsun size kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldİğİnde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız." Demişti ki: "Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?" Onlar: "ikrar ettik" demişlerdi de "Öyleyse şahid olun, Ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım." demişti. (Al-i İmran Suresi, 81)
Bu ayette geçen "... sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldi..." sözlerinin ebcedi "1956 yılını" göstermektedir. Nitekim Risale-i Nurlar'a uygulanan yasağın kaldırılması da bu tarihe denk gelmektedir. 1956 yılı Risale-i Nur açısından çok önemli bir yıl olmuştur. Bilindiği gibi bu yıla kadar Risale-i Nur bulundurmak, okumak, dağıtmak yasaklanmış, Nur Risaleleri hakkında bin beş yüz kadar kamu davası açılmıştı. 1956 yılında ise, 8 yıldır Afyon'da süren dava sonuçlanmasıyla bu konuda verilen büyük hukuk mücadelesi de son bulmuş ve risalelerin hiçbir suç unsuru taşımayan imani eserler olduğu, mahkeme huzurunda karara bağlanmıştı. Afyon Mahkemesi, 1956'da Diyânet İşleri Riyaseti Müşavere Kurulu, bütün Risale-i Nur Külliyâtı'nı tek tek inceleyerek her bir Risale hakkında, olumlu ve yararlı Kur'anî bir tefsir olduğuna ilişkin bir rapor sunmuş, Nur Risaleleri'nin beraat ve iadesine karar vermiş ve böylece Risale-i Nurlar'ın yayınlanması serbest bırakılmıştı.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Risalelerde 1956 YILINA özellikle vurgu yapmasının önemi, 1956 yılında Türkiye'de ve dünyada yaşanan büyük ve önemli olaylara baktığımızda da açıkça ortaya çıkmaktadır.
1956 tarihinde gerçekleşen büyük ve önemli olaylar şunlardır:
3 Ocak 1956
Sudan bağımsız bir cumhuriyet olduğunu ilan etti.
20 Mart 1956
Tunus, Fransa'dan bağımsızlığına kavuştu.
23 Mart 1956
Pakistan, dünyanın ilk İslami Cumhuriyeti oldu.
7 Nisan 1956
Fas bağımsızlığını ilan etti.
1956
Ortaokullarda din dersi okutulmaya başlanmıştır.

HZ. MEHDİ (AS) ARAPÇA BİLMEYECEKTİR

Muhyiddin ibnü'l-Arabi hazretleri, Hakim et-Tirmizi Hazretleri'nin "Hatmü'l-evliya"da sorduğu soruları cevaplandırmak için yazdığı "el-cevabü'l-müstakim" isimli eserinde şöyle buyurmuştur:
"... O (Hz. Mehdi (as)) Arapça'yı pek iyi konuşamaz, fakat ahlakı hususunda ondan farklı da olmaz. O, orta boylu erlerdendir. Mülkün dönemi onunla biter ve velayet onunla hatme erer. Onun, ismi 'diri' olan bir yardımcısı vardır. Aslı ruhani, görünüşü insanidir." (El-cevabü'l-müstakim amma seele anhü et-türmizi el-hakim, bayezid, no: 3750, 242b yaprağı) (Kıyamet ve Alametleri, Ömer öngüt, Hakikat Yayıncılık, s. 288)

HZ. MEHDİ (AS) ROMA'YI MANEN FETHEDECEKTİR, VATİKAN'DA BÜYÜK BİR DEPREM OLACAKTIR

"… Hz. Mehdi (as) ve talebeleri … (Roma'yı) tesbih ve tekbirle feth edeceklerdir… O şehrin (VATİKAN'IN) surları bir bir yıkılacaktır..."(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 204)
İtalya'da meydana gelen deprem neticesinde Vatikan'ın surlarında tahribat meydana gelmiştir. Roma'da bir çok bina yerle bir olmuştur.

DOĞUDAN BİR GRUP, HZ. MEHDİ (AS)'IN ÇIKIŞI İÇİN ORTAM HAZIRLAYACAKTIR

Doğu tarafından birtakım insanlar çıkıp, Hz. Mehdi (as)'ın saltanatını hazırlayacaklardır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 21)
Şarktan bir cemaat çıkar ve Hz. Mehdi (as)'ın saltanatına yardım eder. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 60)
... Bilahare Kudüs'e inecekler ve Hz. Mehdi (as) için saltanat hazırlayacaklardır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)

ALLAH'IN HZ. MEHDİ (AS)'A OLAN SEVGİSİ VESİLESİYLE, DEPREMLER DURACAKTIR

ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) HATRINA DEPREMLERİ DURDURURUM. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 70)

ASHAB-I KEHF, HZ. MEHDİ (AS)'IN YARDIMCISI OLACAKTIR

Ashab-ı Kehf, Hz. Mehdi (as)'ın yardımcıları olacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 59)

HZ. MEHDİ (AS) HAKKINDA FARKLI GÖRÜŞLER ORTAYA ATILACAK FAKAT SONRA GÖRÜŞLER BİRLEŞECEKTİR

Hz. Mehdi (as) hakkında farklı görüşler olacağına hadiste değinilmiştir. Hz. Mehdi (as) hakkında birbirinden farklı çok fazla görüş, yavaş yavaş hak ve doğru olan görüşte birleşecektir. Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın vesilesiyle birbirlerinin kardeşleri olan Müslümanların haklarının zorlu bir uğraş ile tesis edileceği anlatılmaktadır. Müslümanların bu dönemde zorlu bir baskı ortamında yaşadıkları ve haksızlığa uğradığı bu anlatımdan anlaşılmaktadır. Allah'ın Hz. Mehdi (as)'ı vesile etmesiyle dünyada adalet, hoşgörü ve güven ortamı oluşacaktır. Bu anlatım, Hz. Mehdi (as)'ın vesile olmasından önce dünyada adaletsizlik ve sevgisizliğin hakim olacağına işaret etmektedir. Allah'ın insanlar üzerindeki rızası ve hoşnutluğu Hz. Mehdi (as)'ın vesilesiyle artacaktır. İslam dini Hz. Mehdi (as) vesilesiyle özüne dönecek ve İslam ahlakı dünyaya hakim olacaktır.
Zamanın sahibi El-Mehdi (Hz. Mehdi (as)) hakkında farklı görüşler birleşerek takip edecek, çeşitli zihinler arasında bunlar birleşecek, onun vesilesiyle en yakın dostlarınızın hakları sökülüp çıkartılacak, onun vesilesiyle düşmanlarınızın kötülüklerine karşı koyacak ve yeryüzünü onun vesilesiyle iyilik ve adaletle dolduracaksınız, onun çıkmasıyla birlikte kulların üzerindeki nimetler ve hoşnutluk artacaktır. Onur ve övgü ile gerçekler yerine döndürülecek ve din onun eliyle yeniden tesis edilecektir.(Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani, Nashr Almas Yayınları, s. 343)

HZ. MEHDİ (AS) DÖNEMİNDE GERÇEKLEŞECEK BAZI ÖNEMLİ OLAYLAR

Ona, "(Hz. Mehdi (as)) ne zaman çıkacak?" diye sordum. O dedi ki: "Irak'ın Anbar ilinde, Fırat ile Şiraz ve Dicle kıyısında ordular gördüğünde, Kufe'nin kubbesi yıkıldığında, Kufe'de bazı evler yandığında, tüm bunları gördüğün zaman Allah dileğini hakikaten gerçekleştirecektir, hiç kimse Allah'ın emrini engelleyemez ve hiç kimse onun hükmünü değiştiremez." (Falahi Ssa'il: 199; ve El-Misbaah: 51 ve El-Baladul Amin: 35)
Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın çıkış alametlerine değinilmektedir. Ahir zamanda gerçekleşen olaylardan Irak'ın işgalinde, Irak'ın Anbar ilinde Amerikan orduların yönetimi uzun süre idare etmesi birçok gazete ve televizyonda konu olmuştur. Fırat ve Dicle kıyısında PKK terörünün şiddetlenmesi de yine bu dönemde olmuştur. Hadiste bahsedilen "Şiraz" kenti ise İran'da bir kent ismi olmakla beraber, Tahran'ın da eski ismidir. Şah Pehlevi'nin darbe ile yönetimden alındığı dönemde, İran'daki en büyük çatışmalar Tahran'da meydana gelmiştir. Hadiste aynı zamanda Irak'ın Kufe kentinde meydana gelen çatışmalara da değinilmiştir. Amerikan orduları ile bölgedeki direnişçi gruplar arasında meydana gelen çatışmaların görüntüleri sık sık medyada yer almıştır. Peygamberimiz (sav) ahir zamanda gerçekleşecek büyük olayları 1400 yıl önce bildirmiştir. Hadiste ayrıca Hz. Mehdi (as)'ın çıkışını engellemeye çalışacak kişiler olabileceğine de işaret edilmektedir. Allah'ın kaderde yarattığı olayları engellemeye kimsenin gücü yetmez, Allah mutlaka emrini yerine getirecektir.

HZ. MEHDİ (AS) ÇALIŞMALARINDA RİSALE-İ NUR'DAN FAYDALANACAKTIR

... Bu hakikatdan anlaşılıyor ki;  SONRA GELECEK O MÜBAREK ZAT RİSALE-İ NUR'U BİR PROGRAMI OLARAK NEŞR VE TATBİK EDECEK (yazma ve dağıtma yoluyla yayacak ve uygulayacak). (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 9)
Bediüzzaman bu sözüyle bir kez daha Hz. Mehdi (as)'ın gelişini müjdelemiş ve bu mübarek zatın faaliyetlerini yerine getirirken, kendisini "Hz. Mehdi (as)'a zemin hazırlayan bir öncü" olarak tanımlayan Bediüzzaman'ın eserlerinden de istifade edeceğini belirtmiştir.
Bediüzzaman, Hz. Mehdi (as)'dan bahsettiği sözlerinin pek çoğunda tekrarladığı "GELECEK" ifadesini burada da kullanmıştır. Bediüzzaman bu sözleriyle Hz. Mehdi (as)'ın, önceki müceddidlerin ve Bediüzzaman'ın yaşadığı dönemlerde gelmediğini söylemiş; bu mübarek zatın bunların hepsinden "SONRA" geleceğini ifade etmiştir. Ayrıca Bediüzzaman bu durumu, yalnızca gelecek zaman ifade eden bir fiil kullanarak değil, bunu bir de "SONRA" kelimesiyle destekleyerek çok kesin bir üslupla açıklamıştır.
Bediüzzaman ayrıca burada "ZAT" kelimesini bir de nitelendirmekte ve Hz. Mehdi (as)'ın "NASIL BİR ZAT" olduğunu da açıklamaktadır. Bediüzzaman Hz. Mehdi (as)'ın "MÜBAREK BİR ZAT" olduğunu belirtmektedir. "MÜBAREK" kelimesi "İlahi hayrın bulunduğu" anlamına gelmektedir. Bediüzzaman da burada kullandığı bu "mübarek" sıfatıyla Hz. Mehdi (as)'ın imanını, yerine getireceği vazifeleri övmektedir. Bediüzzaman verdiği tüm bu detaylı bilgilerle Müslümanlara Hz. Mehdi (as)'ın ahlakını ve mücadelesini tanıtmakta, bu üstün ahlaklı şahsın hangi özellikleriyle tanınabileceğini anlatmaktadır.
Bediüzzaman eserlerinde, Hz. Mehdi (as)'dan önceki yüzyılın müceddidi olması sebebiyle kendisini "Hz. Mehdi (as)'ın bir öncüsü", "ona zemin hazırlayan bir askeri" olarak tanımlamıştır. Yine bir sözünde de, "kendisinin ektiği tohumların Hz. Mehdi (as) tarafından geliştirileceğini ve bu mübarek şahıs vesilesiyle bu tohumların sümbülleneceğini" anlatarak, Hz. Mehdi (as)'ın gelişinden önce yaptığı çalışmalarla ona "bir ön hazırlık" yaptığını anlatmaktadır. Bediüzzaman bu sözünde de Risale-i Nur Külliyatı'nın, Hz. Mehdi (as)'ın tebliğinde kullanacağı bir ön hazırlık olduğunu belirtmiştir. Bediüzzaman, ortaya çıktığında Hz. Mehdi (as)'ın, Risaleleri hazır yazılmış olarak bulacağını ve imanı kurtarma vazifesinde Risaleler'den faydalanacağını belirtmiştir.Bediüzzaman bu sözleriyle kendisinin Hz. Mehdi (as) olmadığını, Hz. Mehdi (as)'ın "KENDİSİNDEN SONRAKİ DÖNEMDE GELECEK BİR ŞAHIS OLDUĞUNU" bir kez daha açıklığa kavuşturmuştur.

PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN AHİR ZAMAN HADİSLERİNİ EN DOĞRU ŞEKİLDE HZ. MEHDİ (AS) AÇIKLAYACAKTIR

Ebu Basir der ki, İmam Muhammed Bakır aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: "... Buyurdu ki: Hz. Mehdi (as) kıyam ettiğinde Resulullah'ın yolundan gidecektir.  YALNIZ O (HZ. MEHDİ (AS)),  RESULULLAH'IN (SAV) ESERLERİNİ AÇIKLAYACAKTIR...(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 191)
Bu hadis özellikle ahir zaman hadislerine bakmaktadır. Hz. Mehdi (as) bu hadislerin gerçeğini bizzat bilen kişi olacağı için, Peygamberimiz (sav)'in ahir zaman ile ilgili hadislerini en doğru şekilde o açıklayacaktır.

HZ. MEHDİ (AS) İLE PEYGAMBERİMİZ (SAV) ARASINDA SAHTEKAR YAŞLI BİR ADAM OLACAKTIR

Amr ibn al-as rivayet etmiştir: "Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: 'BEN BU ÜMMETİN İLKİYİM. HZ. MEHDİ (AS) BU ÜMMETİN ORTASINDA. HZ. İSA (AS) İSE SONUNDADIR. ARAMIZDA İSE SAHTEKAR YAŞLI BİR ADAM VARDIR."(Bihar ül Envar, 51. cilt, Kitab ul Gaybet, Allame Muhammed Bakır El-Meclisi, sf. 132)
Hadiste Peygamberimiz (sav) ahir zamanda dünyayı kana, zulme ve acıya boğan tüm inkarcı sistemlerin temel mantığını oluşturan Darwinizm'in fikir babası Darwin'e işaret etmiştir. Bilindiği gibi Hz. Mehdi (as)'ın zuhur vaktinden önce dünyanın herc-ü merc içinde olacağı, büyük savaşlar, katliamlar ve yıkımlara sahne olacağı, egoizmin, sevgisizliğin, güvensizliğin hakim olacağı, insanların birbirlerinden iyice uzaklaştıkları bir dönem yaşanacağı Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde ahir zaman alametleri olarak haber verilmiştir. Bu ortamın oluşmasında Darwin'in ve onun fikirlerinden doğan Darwinizm'in etkisi çok büyük olmuştur. Ancak Hz. Mehdi (as)'ın zuhuru ile Darwinizm, materyalizm, komünizm, faşizm gibi tüm inkarcı felsefeler yıkılacak ardından da Hz. İsa (as) nüzul edecektir. Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as) dönemleri insanlığın barış, huzur ve refah içinde yaşadıkları insanların akın akın Allah'ın hak dinine girdiği, İslam ahlakının hakim olduğu bir dönem olacak, Darwinizm'in etkisi yok olacaktır. Bu altınçağ, üstad Said Nursi Hazretleri'nin bildirdiği üzere hicri 1506'lara kadar devam edecektir. (Doğrusunu Allah bilir.)

HADİSLERDE 1997 VE 1999 YILINA OLAN İŞARETLER

Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkış alametlerinin haber verildiği hadislerden birinde de, 1997 ve 1999 yıllarına dikkat çekilmektedir:
İnsanlar 95. seneye kadar malik olacaklar, yani işler iyi gidecek. 97. ve 99. senede mülkleri zail olacak....
(El-Kavlu'l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 54)
Hadisteki "95. sene" şeklindeki ifade ile 1995 yılına dikkat çekiliyor olması muhtemeldir. 1995 yılına kadar insanların nispeten daha müreffeh bir yaşam sürmüşler, yaşam koşullarının o kadar zorlaşmamıştır. Bundan sonra ise çeşitli zorluklar başgöstermeye başlamıştır. 1997 yılında çeşitli siyasi sıkıntılar yaşanmıştır. 1999 yılında ise Marmara bölgesinde ve Türkiye çapında meydana gelen depremlerde son yılların en büyük can ve mal kaybı olmuştur.

HZ. MEHDİ (AS)'IN YEMEĞİ, ARABASI VE KIYAFETLERİ

HZ. MEHDİ (AS)'IN YEMEĞİ SADE OLACAKTIR
Hz. Mehdi (as)'ın, Emir-ül Müminin Ali aleyhisselam gibi YEMEĞİ SADEDİR... (Bihar-ul Envar, c. 52, s. 279)
İmam Sadık (as) buyurmuştur ki: "... Allah'a andolsun ki, HZ. MEHDİ (AS)'IN... YEMEĞİ KATIKSIZDIR." (Bihar-ul Envar, c. 52, s. 354)
HZ. MEHDİ (AS)'IN KIYAFETLERİ DE CİLDİ DE PARLAK OLACAKTIR
İmam Ali (a.s) diyor ki: Resulullah (sav) bana hitaben şöyle buyurdular: "ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) ÜZERİNDE NURDAN ELBİSELER VARDIR..."(Bihar, c. 36, s. 337; c. 51, s. 108)
Hasan bin Mahbub-i Zerrâd der ki: İmam Rıza aleyhisselam bana şöyle buyurdu: "... (HZ. MEHDİ (AS)'IN) ÜZERİNDE NURDAN ELBİSELER VARDIR." (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani,  s. 207)
Hadiste, "üzerinde nurdan elbiseler vardır" sözleriyle Hz. Mehdi (as)'ın elbisesinin parlak olacağına işaret edilmiştir. Bilindiği gibi 'nur''ışık kaynağı'değil, 'ışığı yansıtan' anlamındadır.
Kuran'ın "Ve Ay'ı bunlar içinde bir nur kılmış, Güneş'i de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır." (Nuh Suresi, 16) ayetinde de, Güneş'in bir ışık kaynağı olduğu, 'nur' kelimesiyle ifade edilen ayın ise ışığı yansıttığı belirtilmiştir.
HZ. MEHDİ (AS) PEYGAMBERİMİZ (SAV) GİBİ BEYAZ PARLAK VE TEMİZ KIYAFETLER GİYECEKTİR
Aban bin Tağlib der ki: imam Cafer-i Sadık a.s.nin şöyle buyurduğunu duydum, ben Kaimi (Hz. Mehdi (as)) görür gibiyim,Necef'in arkasında Resulullah'ın beyaz zırhını giyecek ve zırhı giydikten sonra bedeni tıpkı Resullah'ın bedeni gibi genişleyecek. Cennet ipeklerinden bir elbise zırhı örtecek... (İmam Mehdi, Ali İrfan, Velayet Yayıncılık, s. 94)
Hz. Ali'nin torunlarından olan İmam Cafer-i Sadık (as) Peygamberimiz (sav)'den aktardığı bir hadiste ahir zamanda zuhur edecek olan Hz. Mehdi (as) ile ilgili olarak onun Peygamberimiz (sav) gibi beyaz, temiz ve parlak elbiseler giyeceği bildirilmiştir. Burada cennet ipeğinden kasıt temiz ve parlak görünüşlü olmasıdır. Cennet ipeğinden ifadesinin kullanılma nedeni Hz. Mehdi (as)'daki nuraniyet ve temizliği vurgulamak içindir. Yoksa cennet ipeği cennete özgü bir kumaştır. Ayrıca bu hadiste de Hz. Mehdi (as)'ın bedeninin aynı Peygamberimiz (sav) gibi geniş ve heybetli olacağına dikkat çekilmiştir.
HZ. MEHDİ (AS)'IN ARABASININ ÖZELLİKLERİ
Hz. Mehdi (as) mutedil ahlaklı, iyi yaratılışlıdır... ONUN ATI, KARANLIKLARDA ON DÖRTLÜK AY GİBİ PARLAR. O (HZ. MEHDİ (AS)), EN HAYIRLI TOPLULUĞUN ÖNÜNDE GİDER. Onlar Allah'ın dinine sarılmış; onunla Allah'a yaklaşmaya çalışırlar... (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 171)
Hadiste Hz. Mehdi (as) devrinde teknik araçlardan birinin de 'araba' olacağına ve bu arabaların farlarına, iç ışıklandımalarına dikkat çekilmiştir. Hadiste verilen bilgiden, Hz. Mehdi (as)'ın arabasının farlarının da parlayacağı anlaşılmaktadır.
Ayrıca hadiste Hz. Mehdi (as)'ın "atının on dörtlük ay gibi" parlayacağının vurgulanmış olması da, hayret verici bir detaydır. Bu ifade, Hz. Mehdi (as)'ın arabasındaki oval, iri, tamamen ışık kaplı ve aydınlatıcı bir ışık kaynağına işaret etmektedir ki, bu da Hz. Mehdi (as)'ın arabasının farlarını çok detaylı bir şekilde tarif etmektedir.
"O, en hayırlı topluluğun önünde gider" sözleriyle ise Hz. Mehdi (as)'ın arabasının, kendi talebelerinden oluşan bir konvoyun önünde gideceğine işaret edilmektedir.
Ya da "Önünde gider" ifadesi Hz. Mehdi (as)'ın bu arabanın ön tarafında oturacağını göstermektedir.
Abân bin Tağlib şöyle der, İmam Caferi Sadık aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Ben Kaim'i (Hz. Mehdi (as)'ı) Kufe'nin Necef'inde görür gibiyim. ... DAHA SONRA  (HZ. MEHDİ (AS)) SİYAH-BEYAZ RENKLİ İKİ GÖZÜNÜN ARASI IŞIK GİBİ PARLAYAN BİR ATA BİNECEK..."
Bu hadiste ise, arabanın iki tarafındaki iki fara dikkat çekilmiş ve Hz. Mehdi (as)'ın siyah ve açık renkli arabalar kullanacağı belirtilmiştir.

20 Aralık 2013 Cuma

Hz. İsa (a.s.) Ve Hz. Mehdi (a.s.) Bu Yüzyılda Gelecek

Hz. Mehdi (as) İslam aleminin ve tüm insanlığın kurtuluşu olacaktır

HZ. MEHDİ (AS) MÜSLÜMANLARI ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞTURACAK, ATEİST SİYONİSTLERİN VE ATEİST MASONLARIN ŞEYTANİ ÖRGÜTLENMELERİNİ ETKİSİZ HALE GETİRECEKTİR

Nechül Belağa'dan: İnananların Efendisi (sav) dedi ki: "... (HZ. MEHDİ (AS)), ESİRİ ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞTURMAK, KÖLEYİ AZAD ETMEK ve YANLIŞ YÖNLENDİRİLMİŞ ULUSU DAĞITMAK VE DOĞRULUĞU İZLEYENLERİ BİRLEŞTİRMEK İÇİN erdem sahibinin örneklerini izleyecektir." (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, c. 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 186)
Hz. Mehdi (as) kendi döneminde; İŞGAL EDİLEN ÇEŞİTLİ İSLAM ÜLKELERİNDE ESİR ALINIP HAPİSTE TUTULAN MÜSLÜMAN KARDEŞLERİNİ ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞTURACAKTIR. AYRICA ATEİST SİYONİSTLERİN VE ATEİST MASONLARIN OLUŞTURDUKLARI ŞEYTANİ ÖRGÜTLENMEYİ ETKİSİZ HALE GETİRECEKTİR.Hz. Mehdi (as), Allah'a yönelen, O'nun dosdoğru yolunda olanları Allah'ın izniyle biraraya getirecek; insanlar arasında huzur, barış ve güven ortamı sağlayacaktır.

MÜSLÜMANLARIN PARÇALANMIŞLIĞINI HZ. MEHDİ (AS) ORTADAN KALDIRACAK, İSLAM ALEMİNİ BİRLEŞTİRECEKTİR

Hz. Mehdi (as)'ın çıkacağı dönemin özelliklerinden biri de İslam aleminin bir ve bütün olmamasıdır. İslam aleminin parçalanmış olması, Müslüman toplumlar ve gruplar arasında ayrılıklar, anlaşmazlıklar, hatta çatışmalar olması Hz. Mehdi (as)'ın çıkış alametlerinden biridir. Hz. Mehdi zuhur ettiğinde bu dağınıklığı tam anlamıyla ortadan kaldıracak, Müslüman dünyasının birliğini sağlayacaktır. Tüm Müslümanlar, sevgiyle ve coşkuyla Hz. Mehdi (as)'ın etrafında birleşeceklerdir.
Amîre bint-i Nufeyl der ki: İmam Hüseyn aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: "SİZLER BİRBİRİNİZDEN BERÎ (UZAK) OLDUĞUNUZU SÖYLEMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİN YÜZÜNE TÜKÜRMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİ TEKFİR ETMEDİKÇE VE BİRBİRİNİZE LÂNET OKUMADIKÇA beklediğiniz (Hz. Mehdi (as)'ın zuhuru) vuku bulmayacaktır. Arzettim ki: Öyleyse o zamanda hiçbir hayr yoktur. Buyurdu ki: "Hayrın hepsi o zamandadır. Kâim'imiz (HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM EDECEK (ZUHUR EDECEK) VE BUNLARIN HEPSİNİ ORTADAN KALDIRACAKTIR."(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 240)

HZ. MEHDİ (AS) TÜM MÜSLÜMANLAR ARASINDAKİ FİTNE, KARGAŞA VE BÖLÜNMEYİ KALDIRACAK, MÜSLÜMANLARI KARDEŞLER HALİNE GETİRECEKTİR

Nuaym b. Hammad ve Ebu Naim, Mekhul vesilesiyle Hz. Ali'den tahric ettiler. Dedi ki: Dedim "Ya Resulullah (sav) Hz. Mehdi (as) bizden, Al-i Muhammed'den mi, yoksa bizden değil mi?" Buyurdu ki: "Hayır, bilakis Bizdendir. Allah bu dini nasıl bizimle başlatmışsa O'nunla sona erdirecektir. Ve onlar bizimle nasıl şirkten kurtulmuşlarsa, Onunla da fitneden kurtulacaklardır. Allah bizimle, insanları nasıl müşrikçe düşmanlıktan kurtararak, onların kalplerine ülfet ve muhabbet yerleştirmiş ve din kardeşi yapmışsa, Hz. Mehdi (as) ile fitne adavetinden (kin, buğz, garez ve düşmanlıktan) kurtaracak ve kardeş yapacaktır."
Tabarani, Evsad'da Amr. b. Ali tariki ile Hz. Ali b. Ebi Talib'den tahric etti. Hz. Ali, Hz. Peygamber (sav)'e "Ya Resulullah Hz. Mehdi (as) bizden mi yoksa bizden değil mi?" diye sordu. Buyurdular ki: "Bilakis Bizdendir. Cenab-ı Hak İslam'ı nasıl bizimle başlatmışsa O'nunla sona erdirecektir. Nasıl, bizimle onlar, aralarındaki şirk ve düşmanlıktan kurtulmuş ve kalplerine ülfet ve muhabbet yerleşmişse, (Hz. Mehdi (as)'ın gelişi ile) yine öyle olacaktır.(Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Hz. Mehdisi'nin Alametleri, (Kitabül Burhan fi Alametil Hz. Mehdiyyil Muntazar), s. 23, Tercüme: Müşerref Gözcü - Kahraman Neşriyat)
Hadislerde Hz. Mehdi (as)'ın bütün Müslümanlar arasındaki fitne ve bölünmeyi ortadan kaldıracağı; kalplerde ülfet ve muhabbet meydana getirerek tüm Müslümanların kardeşliğine vesile olacağı bildirilmiştir.

HZ. MEHDİ (AS), İNSANLARI DOSTLUĞA VE BİRLİK OLMAYA ÇAĞIRACAKTIR

HZ. MEHDİ (AS)'IN ZUHUR VE KIYAMINDA HER ŞEY DOSTLUK VE BERABERLİK OLACAKTIR...(El-İhtisas (Şeyh Müfid), s. 24)
(HZ. MEHDİ (AS) ZAMANINDA) KALPLERDEKİ KİNLER ATILACAK, HER YERİ HUZUR VE EMNİYET SARACAK.(Bihar'ül Envar, c. 10)

HZ. MEHDİ (AS) DEVRİNDE SAPKIN SİSTEMLER YIKILACAK

Naim ve Ebu Naim, Ebu Said'den tahric etti, O dedi Resulullah (sav) buyurdu: "Zamanın İNKİTAA UĞRADIĞI (SİSTEMLERİN DEĞİŞTİĞİ) BİR DÖNEMDE, Mehdi denen bir zat gelecek ve ihsanı bol ve güzel olacaktır." (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, s. 14)
Dünyanın her yanında rejimler değişti ve değişiyor. Ateist, Marksist, faşist, emperyalist sistemlerin tamamı yıkıldı. Bu durumun Hz. Mehdi (as)'ın zuhur edeceği yüzyılda olması Resulullah (sav)'in bir mucizesidir.

HZ. MEHDİ (AS) DÜNYAYI KÖTÜLÜKLERDEN VE ZALİM FELSEFELERDEN KURTARACAK, İNSANLAR ARASINDA SEVGİ VE BARIŞI HAKİM KILACAKTIR

Müminlerin Emiri (sav) öğütlerinde bize şu müjdeyi verdi ki; dünya kötülerden arınacak ve ıslah olacak, zalim hükümdara karşı savaş (fikri mücadele) sekiz ay sürecek sonra sevgi ve barış hakim olacak.(El-Sahife El-Mehdiye'den Seçme Dualar, Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani, s. 69)
Hz. Mehdi (as)'ın üç büyük görevinden biri olan Darwinizm ve materyalizm ile yaptığı fikri mücadele sonucunda dünya üzerinde bu felsefelerin ürünü olan zalimlik, acımasızlık, sevgisizlik gibi insan fıtratına aykırı uygulamalar son bulacaktır. Ülkeleri ve insanları din ahlakını yaşamaktan, birbirlerini sevmekten, merhamet duymaktan, birbirleriyle iyi geçinmekten, birbirlerine din ahlakına uygun güzel davranışlarda bulunmaktan alıkoyan akımlar son bulacaktır. İnsanları materyalist, Allah inancı olmayan, manevi değerlerini yitirmiş, dejenere bir hayat yaşamaya iten bu felsefeler ve bunların uygulamacıları Hz. Mehdi (as)'ın vesilesiyle fikren etkisiz hale geleceklerdir. Dünya üzerinde büyük bir sevgi ve barış ortamı yaşanacak, ülkeler ve insanlar arasında derin bir dostluk, yardımlaşma, birlik ve beraberlik ruhu hakim olacaktır.

HZ. MEHDİ (AS), İNSANLARIN TÜM SORUNLARINA ÇÖZÜM OLACAKTIR, HERKESİN YARDIMINA KOŞACAKTIR

HZ. MEHDİ (AS) İMDADA GELEN VE FERYADRESDİR (FERYAD EDENİN YARDIMINA KOŞAN, YARDIM EDENDİR).ALLAH, ONU DÜNYADAKİ İNSANLARIN İMDADINA YETİŞMESİ İÇİN GÖNDERECEKTİR...(El-Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 264, 275, 277, 285, 287, 288, 311, 318, c. 2, s. 11)

ALLAH HZ. MEHDİ (AS)'I VESİLE EDEREK, HEM ŞİDDETİ HEM DE ŞİDDETİN FELSEFESİNİ YOK EDECEKTİR

Şeyh Tusi'nin Gaybet'i: "Sonra Hz. Mehdi (as)'ın yükselişi olacak... ALLAH ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) VASITASIYLA YALANLARI ORTADAN KALDIRACAKTIR. ONUN (HZ. MEHDİ (AS)) VASITASIYLA, ŞİDDETİ ORTADAN KALDIRACAKTIR. O (Hz. Mehdi (as)) boyunlarınızdaki esaret ayıbını kaldıracaktır." (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 132)

HZ. MEHDİ (AS) ZAMANINDA ZALİMLERİN HAKİMİYETİ SONA ERECEKTİR

HZ. MEHDİ (AS)'IN HÜKÜMRANLIĞI ZAMANINDA ZALİMLERİN VE MÜSTEKBİRLERİN HÜKÜMRANLIĞI, MÜNAFIKLARIN VE HAİNLERİN SİYASİ NÜFUZU NABUD (YOK) OLACAKTIR (SON BULACAKTIR).(El-Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 252)

17 Aralık 2013 Salı

Hz. İsa (a.s.) Ve Hz. Mehdi (a.s.) Bu Yüzyılda Gelecek

Hz. Mehdi (as)'a biat edilmesi

HZ. MEHDİ (AS)'IN ORTAYA ÇIKACAĞI DÖNEMDE MÜSLÜMANLARIN BİR MANEVİ LİDERİ OLMAYACAKTIR

İNSANLAR BAŞLARINDA BİR İMAM (HALİFE) (Müslümanların manevi lideri) BULUNMAKSIZIN HAC EDERLER...(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.35)
Hasan bin Münzir'in Zürare'den naklettiğine göre İmam Caferi Sadık aleyhisselam sonunda şöyle buyurdu: "Vallahi sonunda sahibiniz mutlaka zuhur edecek ve BOYNUNDA HİÇ KİMSENİN BİATI OLMAYACAK."(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s.402)
Ebu Said Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: "Ahir zamanda sultanlar tarafından ümmetime şiddetli bir bela gelecektir. Öyle bir bela ki, ondan daha şiddetlisi duyulmamıştır. Öyleki, geniş yeryüzü onlara dar gelecek ve zulümle dolacaktır.MÜMİNLER BU ZULÜMDEN KURTULMAK İÇİN BİR SIĞINAK VE BİR KURTARICI BULAMAYACAKLAR..."(El-Beyan, s. 72, Es-Sevaik-ul Muhrika, s. 161, Yenabi-ul Mevedde, c. 2, s. 177)
ONUN (Hz. Mehdi (as)'ın) ÇIKACAĞI YIL, İNSANLAR HACCA, BAŞLARINDA BİR EMİR (HALİFE) (Müslümanların manevi lideri) BULUNMADAN GİDECEKLER...(Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri, Pamuk Yayınları, s. 168-169)
İbrahim bin Ömer-i Yemâni der ki: İmam Ebu Abdullah aleyhisselam şöyle buyurdu: "Kâim (Hz. Mehdi (as)) kıyam ettiğinde,BOYNUNDA HİÇ KİMSENİN BİATI OLMADAN ZUHUR EDECEKTİR." (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 218-219)
...Arkasında İsa bin Meryem'in namaz kılacağı Kaim (Hz. Mehdi (as)) dışında biz Ehli Beyt'ten olan hepimizin boynunda zamanın tağutunun (Allah'ın hükmünü tanımayan her varlık, güç, şeytan) biatı olacağını (Hz. Mehdi (as) döneminde dinsizliğin hakim olacağını, hemen herkesin bu sisteme bağlı olacağını) bilmiyor musunuz? Yüce Allah onun velâdetini (zuhurunu) gizleyecek ve şahsını saklayacaktır. BÖYLECE O (Hz. Mehdi (as)), ZUHUR ETTİĞİNDE KİMSENİN BİATI ONUN BOYNUNDA OLMAYACAKTIR... (Kemal'üd-Din, c. 1, s. 305)
Hişam bin Sâlim der ki: İmam Ebu Abdullah aleyhisselam şöyle buyurdu: "Kaim (Hz. Mehdi (as)) kıyam ettiğinde ONUN BOYNUNDA HİÇ KİMSENİN MİSAKI, AHDİ VE BİATI OLMAYACAKTIR."(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 219)

HZ. MEHDİ (AS) MEHDİLİK İDDİALARINI KABUL ETMEYECEK; KENDİSİNE İSTEMEDİĞİ HALDE BİAT EDİLECEKTİR

Hadis-i şeriflerde Hz. Mehdi (as)'a biatın kendisi istemediği halde yapılacağı bildirilmektedir. Bu da gösteriyor ki Hz. Mehdi (as), kendisini hiçbir zaman Hz. Mehdi (as) olarak ilan etmeyecektir. Hatta insanlar ona gelip "alametler sende mevcut, sen Hz. Mehdi (as)'sın" dedikleri halde o yine reddedecektir. Hz. Mehdi (as)'a sık sık "Alametler sende mevcut " diyerek Hz. Mehdi (as) olduğu iddiası getirilecektir, fakat o, ısrarla söylenen bu iddiayı kabul etmeyecektir. Ancak "ölümle tehdit" edildikten sonra, insanların kendisine biat etmesini kabul edecektir.
İnsanlar nihayet Hz. Mehdi (as)'a gelirler ve Rükun ile Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler. "Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz" derler. Yer ve gök ehli ondan razı olur. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Kahraman Neşriyat, s. 31)
Hz. Mehdi (as) ancak baskı ile başa geçmeye razı olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 48)
Halifenin ölümü anında ihtilaf olur. Medine halkından bir kişi koşarak Mekke'ye çıkar. Mekke halkından bir grup onu (Hz.Mehdi (as)'ı), istememesine rağmen (bulunduğu yerden) çıkarırlar. Hacer-i Esved'le Makamı İbrahim arasında ona (Hz. Mehdi (as)'a) biat ederler. (Sünen-i Ebu Davud, 5/94; El-Kavlu'l Muhtasa Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 20)
... Ve sonra istemediği halde biatlarını kabul eder. Eğer siz ona yetişirseniz, ona biat ediniz. Çünkü o yerde de gökte de Hz. Mehdi (as)'dır. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Kahraman Neşriyat, s. 35)
... Onu tekrar Mekke'de bularak yine, "Sen falan oğlu falansın, annen de filan kızı filanedir, sende şu şu alametler vardır, birinci defa bizden kurtuldun uzat elini sana biat edelim" derler. Bunun üzerine o "Ben aradığınız değilim" der ve tekrar Medine'ye gider. Medine'de yine aranınca tekrar Mekke'ye döner. Mekke'de kendisini Rükunda bularak şöyle derler: "Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam'dan birisinin bulunduğu Süfyani ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun" derler. Bunun üzerine Hz. Mehdi (as), Rükun ile Makam arasına oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 39-40)
Fitne içindeki insanlar kan akıtıldığı bir zamanda evinde oturmakta olan Hz. Mehdi (as)'a gelir ve "Bizim için kalk artık"der. O ise kabul etmez, ancak ölümle tehdit edildikten sonra onlar için kalkar. Ondan sonra artık kan dökülmez. (İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 531; Abdurrezzak H. 20771, c. XI, s. 372; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52,53)
Hz. Fatima'nın soyundan gelen Hz. Mehdi (as), Mekke'de meydana çıkarılır ve istemediği halde kendisine biat edilir.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52, 53)
SAHİPLERİ (HZ. MEHDİ) ÇEKİNİR VE NETİCEDE İSTEMEDİĞİ HALDE Ehli Bedir sayısınca insan ona, biat eder. 
(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 34)
Kur'an-ı Kerim'de Yusuf Suresi'nde, Hz. Yusuf (as)'ın da kendi isteği olmaksızın bulunduğu ülkenin kralı tarafından doğruluğu, adaleti, bilgisi, güvenilirliği sayesinde başa getirildiği haber verilmektedir:
... Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: "Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışman-yönetici)sin.  (Yusuf Suresi, 54)

HZ. MEHDİ (AS)'A NEREDE BİAT EDİLECEĞİ

Mekke'de kendisini Rükunda bularak şöyle derler: "Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam'dan birisinin bulunduğu Süfyani ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun" derler.Bunun üzerine Hz. Mehdi (as), Rükun ile Makam arasına oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 39-40)
Rükun ile Makam arasında kendisine biat edilecektir. Hz. Mehdi (as) o kadar merhametli olacaktır ki, zamanında ne bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne de bir kimsenin burnu kanayacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 42)
Siz üç veya yedi gün, doğudan bir ateşi gördüğünüz zaman Al-i Muhammed'in  çıkmasını bekleyiniz,  inşaAllah-u Teala, bir münadi Hz. Mehdi (as)'ın ismi ile semadan nida edecek ki, Doğuda Batıda olan herkes bu sesi işitecek.  (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)
Günahsız insanlar katledildiği ve kardeşi de Mekke'de öldürüldüğü zaman semadan bir münadi, "Emriniz filandır. İşte bu yeryüzünü adaletle dolduracak olan Hz. Mehdi (as)'dir" diye nida eder.  (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 35
Çok yaygın ve sona ermesi mümkün görülmeyen bir fitne çıkacak ve bu fitne semadan 3 kez "Emir Hz. Mehdi (as)'dir, gerçek odur" şeklindeki nidaya kadar sürecektir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Hz. Mehdi (as)yy-il Muntazar, s. 55)
Hadislerde Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkışını gökyüzünden gelen bir sesin haber vereceğine, yani radyo ve televizyon kanalıyla tüm insanların bu müjdeli haberi duyacağına dikkat çekilmektedir. Bu sesin doğuda ve batıda herkese ulaşacağı bildirilmektedir. Hatta, her toplumun bu sesi kendi lisanında duyacağı haber verilmektedir:
Semadan arz ehline şamil olan bir ses ki, herkes onu kendi lisanı ile işitir.
(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 37)
Günümüzde haberler her ülkede, o ülkenin diline tercüme edilerek, radyo, televizyon ve internet aracılığıyla hemen herkese ulaştırılmaktadır. Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkışı da bu şekilde tüm insanlara ulaşacaktır.

MÜSLÜMANLARIN MANEVİ LİDERLİĞİ, HZ. MEHDİ (AS)'A EVİNDE OTURURKEN GELECEKTİR

Hz. Mehdi (as), bütün haramların helal sayıldığı, büyük bir fitneden sonra çıkacaktır. HİLAFET (Müslümanların manevi liderliği), ONA EVİNDE OTURURKEN GELECEK ve devrinde yeryüzünün en hayırlısı kendisi olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 37)

HZ. MEHDİ (AS) ORTAYA ÇIKTIĞINDA, BÜTÜN İNSANLAR ONUN MANEVİ LİDERLİĞİ ALTINDA BİRLİK OLACAKTIR

Malik bin Zamra der ki, Emirülmüminin Ali aleyhisselam bana şöyle buyurdu: "... Hayrın çoğu o zamandadır ey Malik! O ZAMANDA KÂİM'İMİZ  (HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM EDECEK ... SONRA ALLAH HERKESİ ONUN ETRAFINDA TOPLAYACAK.(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 242)
İman edenlerin Efendisi (sav) der ki: "... ALLAH SİZİN İÇİN, SİZİ BİRLEŞTİRECEK VE SİZİ DAĞINIKKEN BİRARAYA GETİRECEK BİRİNİ (HZ. MEHDİ (AS)'I) ÇIKARANA DEK... Beklerseniz, ödüllendirileceksiniz ve sizin haksızlığa uğratılmanızın intikamını alacak (Darwinizm'e, materyalizme ve ateizme ilmi zeminde gereken cevabı verecek) olanın ve haklarınızın kurtarıcısı olanın, o (Hz. Mehdi (as)) olduğunu kesinlikle anlayacaksınız..."(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, c. 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 182)

14 Aralık 2013 Cumartesi

Hz. İsa (a.s.) Ve Hz. Mehdi (a.s.) Bu Yüzyılda Gelecek

Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as) birlikte ilmen mücadele edecek, Hz. İsa (as) da Hz. Mehdi (as)'a tabi olacaktır

HZ. İSA (AS), HZ. MEHDİ (AS)'A TABİ OLACAK VE HZ. MEHDİ (AS), NAMAZDA HZ. İSA (AS)'A İMAMLIK YAPACAKTIR

Naim Ebu Said'den tahric etti, dedi Resulullah (sav) buyurur: İsa b. Meryem'in arkasında namaz kılacağı kişi bizdendir (HZ. MEHDİ (AS)'DIR).  (Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil Muntazar, s. 78)
İbni Ebi Şeybe, Musannef'inde, İbni Şirin'den tahric etti. Dedi ki: Hz. Mehdi (as) bu ümmettendir ve Hz. İsa (as)'a imam olacaktır.  (Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil Muntazar, s. 79)
Nuaym b. Hammad, Abdullah b. Amr'dan tahric etti. Dedi ki: Hz. Mehdi (as), İsa İbni Meryem'in üzerine ineceği ve arkasında namaz kılacağı kimsedir.  (Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil Muntazar, s. 79)
Buhari ve Müslim, Ebu Hureyre'den tahric etti. Buyurdu: Meryem oğlu İsa (as) aranıza indiğinde ve imamınız sizden (HZ. MEHDİ (AS)) olduğunda, bakalım ne yapar sınız?  (Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil Muntazar, s.79)

HZ. İSA (AS), HZ. MEHDİ (AS)'A YARDIMCI OLACAK, ONA BAĞLILIĞINI DİLE GETİRECEKTİR

Hz. İsa Peygamber (as) İMAM-I ZAMAN (HZ. MEHDİ (AS))'A YARDIMCI OLMAK, ONA BAĞLILIĞINI DİLE GETİRMEK VE ONUN ARDINDA NAMAZ KILMAZ İÇİN gökten inecektir. (Şeyh Sadık, Al-Amaali, Oturum 39, Sayfa181; İküd'dürer, s. 157 ve 230)

HZ. İSA (AS) İKİNCİ KEZ YERYÜZÜNE GELDİĞİNDE, ÜZERİNDE MÜHÜR BULUNAN KİTAPLARLA İSLAM AHLAKINI TEBLİĞ EDECEKTİR

Hz. İsa (as) onu (sandığı) alıp açacak ve içinde bir mühür, bin kitap bulacak, bu kitaplarla İslam'ı ihya edecek.(Risalet'ül Meşrep elverdi fi mezhebi bil Mehdi, Ali bin Sultan Muhammed-el Kari, s. 4 -Enis el-Cülesci kitabından)
Hadiste verilen bilgiden Hz. İsa (as)'ın, Peygamberimiz (sav)'in mührüyle mühürlenmiş kitapları hazır bulacağı, bu mükemmel eserlerle İslam'ı tebliğ edeceği anlaşılmaktadır.

HZ. İSA (AS) VE HZ. MEHDİ (AS), GÖRÜNÜŞ VE AHLAK OLARAK BİRBİRLERİNE ÇOK BENZEYECEKLERDİR

Abdullah bin Zamre, İbn-i Mâti-i Himyeri (Kâ'b-ul Ahbar)'den nakleder ki şöyle dedi: "... Kıyam edecek (Kâim) olan Hz. Mehdi (as), Ali'nin soyundandır. O (Hz. Mehdi (as)) bu yeryüzünü, yeryüzünden başka bir hale getirecektir. Kâim (Hz. Mehdi (as)), Ali'nin neslindendir. (Seyyittir) HAYIRDA, GÖRÜNÜŞTE VE AHLAKTA EN ÇOK HZ. İSA (AS)'A BENZEYEN ODUR (HZ. MEHDİ (AS)'DIR). Allah peygamberlere verdiği (azameti) ona da verecektir. Ona faziletler ve ziynet verecektir..." (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 169)

HZ. İSA (AS), HZ. MEHDİ (AS) ZAMANINDA MÜSLÜMAN OLARAK YERYÜZÜNE İNECEKTİR

Hz. İsa (as) Peygamber Efendimiz (sav)'e ümmet olmak için inecektir. Hakiki İncil'de Muhammed aleyhisselamın üstünlüklerini gören HAZRET-İ İSA, ONUN ÜMMETİNDEN OLMAK İÇİN ÇOK YALVARDI, DUA ETTİ VE DUASI KABUL EDİLDİ.Allahü Teâlâ, onu diri olarak göğe yükseltti. Kıyamete yakın, Muhammed aleyhisselamın ümmeti olmak için yeryüzüne inecek, onun dinine uyacak ve onu yayacak, Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi tahrif olmuş dinleri İslam dinine çevirecektir. (Herkese Lazım Olan İman, Ebü'l-Baha Ziyaeddin Mevlana Halid b. Ahmed Halid-i Bağdadi, 1242/1827 ; Trc: Kemahlı Feyzullah Efendi, 6. bsk., İstanbul, İhlas Yayınları, 1989)
HZ. İSÂ (AS), İNCİL'DE, BU ÜMMETİN ÖVGÜ DOLU SIFATLARINI GÖRDÜĞÜNDE, ONLARDAN EYLEMESİ İÇİN ALLAH'A DUÂ ETMİŞ, ALLAH DA ONUN DUÂSINI KABUL ETMİŞTİR. Günü geldiğinde müceddid olarak yeryüzüne inmesi bunun içindir. (Kütüb-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Feza Gazetecilik, 1996, 14/74)

HZ. MEHDİ (AS), HZ. İSA (AS)'IN DA İMAMI OLACAKTIR

Resulullah (sav) Efendimiz Saadetle şöyle buyurmuşlardır: "Daima ümmetimden bir cemaat kıyamet'e kadar hakkı yükseltmek için fikri mücadele yapacak, MERYEM OĞLU İSA (AS) YERYÜZÜNE İNECEK. EMİRLERİ (HZ. MEHDİ (AS)), ONA (HZ. İSA (A.S.)'A) "BİZE NAMAZ KILDIR" DEDİKLERİ ZAMAN, HAYIR DİYECEK ... VE "İMAM-I MEHDİ'Yİ" İMAMETE GEÇİRİR" (Sahih-i Müslim, c. 1, s. 209)

KEHF SURESİ'NDE BAHSİ GEÇEN ''İKİ YETİM ÇOCUK'', HZ. İSA (AS) VE HZ. MEHDİ (AS)'A İŞARET ETMEKTEDİR

"Duvar ise, şehirde İKİ YETİM ÇOCUĞUNDU, altında onlara ait bir define vardı; BABALARI SALİH BİRİYDİ. Rabbin diledi ki, onlar erginlik çağına erişsinler ve kendi definelerini çıkarsınlar; (bu,) Rabbinden bir rahmettir. Bunları ben, kendi işim (özel görüşüm) olarak yapmadım. İşte, senin sabır göstermeye güç yetiremediğin şeylerin yorumu." (Kehf Suresi, 82)
Kehf Suresi'ndeki Hz. Hızır kıssasında, "iki yetim çocuğun" varlığından bahsedilmektedir. Bu iki yetim çocuğun "babalarının ise salih bir kimse olduğu"belirtilmektedir. Ayetin bu ifadelerinde, Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)'a yönelik işaretler vardır. Hadislerde Hz. Mehdi (as)'ın küçük yaşta babasını kaybedip yetim kalacağı belirtilmiştir:
HZ. MEHDİ (AS) YETİM OLACAKTIR. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 176)
Bilindiği gibi Hz. İsa (as)'ın da babası yoktur. Bu sebeple Hz. İsa (as) da yetimdir. Ayrıca Hz. İsa (as) da Hz. Mehdi (as) da, aynı soydan gelmektedirler. Dolayısıyla her ikisinin babası da Hz. İbrahim (as)'dır. Kehf Suresi'nde geçen "babaları salih biriydi" sözleri de Hz. İbrahim (as)'a işaret etmektedir. Bir başka Kuran ayetinde Hz. İbrahim (as)'n bu özelliği şöyle bildirilmiştir:
Ve Biz ona (Hz. İbrahim'e) dünyada bir güzellik verdik; ŞÜPHESİZ O AHİRETTE DE SALİH OLANLARDANDIR(Nahl Suresi, 122)